 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/9157
Karar No : 1999/3977
Tarih : 13.05.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki İstanbul Asliye 3. Ticaret Mahkemesince görülerek verilen 17.6.1998 tarih ve 1997/455-1998/1041 sayılı kararın Yargıtay incelemesi duruşman olarak davalı vekili taralından istenmiş olmakla duruşma için belirlenen 11.5.1999 günde taraf avukatları tebligata rağmen gelmediğinden tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin de süresinde verildiği anlaşıldıktan ve dava dosyası için Tetkik Hakimi Seyri Çizmeci tararından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin, davalıya ait havalandırma menfezleri yükünü 7000 DM navlun karşılığında Hollanda'dan Eskişehire taşıdığını, davalının navlunun 2.325 DM kısmını ödeyip bakiyesini ödemediğini, kamyona yüklenen başka bir firmaya ait 31 kutu akünün davalının yüküne destek olması için davalının bilgisi dahilinde yüklendiğini ileri sürerek alacağın tahsili için girişilen icra takibine itirazının iptaline ve %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili taraflar arasındaki taşıma sözleşmesinin komple kamyon kiralaması şeklinde yapıldığını ve 7000 DM navlun ücretinin buna göre belirlendiğini, ancak davacının, müvekkili taşıtanın haberi olmaksızın kamyona başka bir yük (akü yükü) aldığını, böylece haksız kazanç elde ettiğini, parsiyel taşıma fiyatları nazara alındığında müvekkilinin ödediği navlunun yeterli olduğunu, piyasa rayiç fiyatları üzerinden hesaplama yapıldığında müvekkilinin bakiye borcunun 1.023 DM olduğunu savunarak belirtilen borcun dışında kalan talebin reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosyadaki kanıtlara göre taraflar arasındaki taşıma sözleşmesi uyarınca davacının davalıya ait yükü, Hollanda'dan Eskişehir'e 7000 DM navlun ücreti mukabilinde tam ve sağlam olarak taşıdığı, taşıma sözleşmesi parsiyel taşıma şeklinde değil ise de; davacının, davalının yükünün dışında kamyona aldığı yüklerin davacının yükünün hasarlanmaması ve destek sağlanması amacıyla alındığı ve böylece davacının taşımayı daha güvenli biçimde yapmayı amaçladığı., bu hususun aksinin davalı tarafça kanıtlamadığı, bu nedenle bilirkişi raporundaki görüşe itibar edilmediği, icra takibin konu olan borcun likit olduğu ve davalının takibe itirazının haksız olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Taraflar arasındaki taşıma sözleşmesi "Comple Truck" (tam kamyon) esasına göre yapılmış ve taşıma ücreti de buna göre belirlenmiştir. Böyle bir sözleşmede taşıyan, taşıtanın izni olmaksızın komple kiralanan TIR'ada başka yük alamaz. Davacı taşıyanın, davalının izin ve talimatı olmadan araca başka yük aldığına ve davacı aldığı ilave yük navlununu açıklamadığına göre, bilirkişi raporunda ilave yük için parsiyel ücret üzerinden belirlenen navlunun taraflar arasında karşılaştırılan navlun ücretinden indirilmesi ve sonucu çerçevesinde hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde davanın kabulü doğru olmamıştır.
Davacının, taşınan yükün özelliği gereği yükün kaymasını önlemek ve destek sağlamak için ilave yükün alındığı iddiası da inandırıcılıktan uzak olup, şayet taşıyıcı eşyanın taşıma sırasında hasar görmemesi için ambalaj ve araca sabitleme için ek masraf yaptığı takdirde buna taşıtandan talep edebilir. Nitekim, davalı taşıtsın davacıya gönderdiği faks yazıcında hiçbir masraftan kaçınılmamasını bildirmiştir.
Açıklanan bu nedenlerle davalı vekilinin temiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, davalı avukatı duruşmaya gelmediğinden davalı yararına avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 13.05.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.