 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/9148
Karar No : 1999/981
Tarih : 18.02.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davanın Samsun 1.Sulh Hukuk Mahkemesince görülerek verilen 3.9.1998 tarih ve 481-866 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi D.Deniz Biltekin tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkiline ait elektrik direğinin davalının kazı çalışmaları sırasında dibinin kazılması sonucu yıkılarak zarara uğradığım ileri sürerek 129.417.080 liranın olay tarihi 26.12.1997 tarihinden itibaren reeskont faizi ve faize ait KDV ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı davaya yanıt vermemiştir.
Mahkemece iddia, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından davanın kısmen kabulü ile 129.231.706 liranın 26.12.1997 tarihinden itibaren reeskont faizi ile tahsiline ve 3065 sayılı kanunun 24/c maddesi gereğince faize KDV uygulanmasına karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Ancak, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Yasası'nda bu verginin matrahına dahil olan kalemler arasında haksız fiil tazminat alacaklarının da bulunduğu yolunda bir hüküm olmadığı gibi, aynı yasanın verginin konusunu belirleyen l ve onu izleyen maddelerde de bu tür tazminatın bu tür verginin konusunu oluşturduğuna ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. Anılan Yasanın matraha dahil diğer unsurları belirleyen 24/c maddesindeki faizin ancak matraha dahil olan alacaklara yürütülmesi gereken faiz olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda haksız fiil tazminatına yürütülen gecikme faizine katma değer vergisi uygulanması mümkün olmadığından mahkemece, gecikme faizine de KDV uygulanmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 18.02.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.