 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/8950
Karar No : 1999/615
Tarih : 08.02.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davanın Kırıkkale Asliye 2.Hukuk Mahkemesince görülerek verilen 24.6.1998 tarih ve 534-382 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi Verda Çiçekli tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalıların müvekkil şirketin yöneticileri bulundukları tarihte şirkete ait ekmek fabrikası ve teferruatını 16.100.000 liraya sattıklarını, satın alan kişinin davalılara 460.000.000 lira ödediğini beyan ettiğini, o tarihte söz konusu etmek fabrikasının rayiç bedelinin 1.000.000.000 lira olduğunu, davalıların şirketi zarara uğratmaları nedeni ile haklarında başlatılan 845.000.000 lira icra takibine itiraz ettiklerinden takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatının davalıardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, iddianın yersiz olduğunu, şirketin resmi ve gayri resmi olmak üzere iki kayıt tuttuğunu, gerçek satış bedelinin olduğu gibi kasaya aktarıldığını, müvekkillerinin yeni bir fırın açmaları nedeniyle bu davanın açıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemce, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre, satış tarihinde davalılar Ergün ve Tahsin'in yetkili müdür oldukları, diğer davalıların satışla bir ilişkilerinin bulunmadığının anlaşıldığı, bilirkişi raporundan dava tarihi itibariyle sözkonusu makine ve malzemelerin toplam değerinin 362.000.000 lira olduğu 16.000.000 lira düşüldükten sonra geri kalan bedelin yönetici davalıların uhdesinde kaldığının kabul edildiği gerekçesiyle 346.000.000 liranın %57 reeskont oranında faizi ile davalılardan Tahsin ve Ergün'den tahsiline, bu miktar üzerinden takibin devamına, %40 inkar tazminatının davalılar Tahsin ve Ergün'den tahsiline, diğer davalılar hakkındaki davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davalılar Tahsin ve Ergün vekili temyiz etmiştir.
Dava, limited şirket yöneticilerinin hukuki sorumluluğundan kaynaklanan tazminat alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Davacı şirket vekili, davalıların müvekkili şirketin yöneticisi oldukları sırada şirkete ait ekmek fabrikası ve teferruatını 16.100.000 liraya 3.kişiye sattıklarını, oysa o tarihteki rayiç değerinin 1.000.000.000 lira olduğunu ileri sürerek 845.000.000 liranın davalılardan tahsili isteminde bulunmuştur.
TTK.nun 556. maddesi hükmünde şirket yöneticilerinin sorumlulukları hakkında anonim şirketin bu hususlara ilişkin hükümlerinin uygulanacağı öngörülmüş olup, bu yollama ile uyuşmazlığa TTK.nün 341.maddesi hükümleri uygulama olanağı bulacaktır.
TTK.nün 341.maddesi hükmünde, sorumluluk davasının açılabilmesi için bu yönde alınmış bir genel kurul kararı olması ve davanın denetçiler tarafından açılması gerektiği açıkça belirtilmiştir.
Bunun yanısıra limited şirketlerde genel kurulun yetkilerini düzenleyen TTK.nün 539.maddesi 7.fıkrası hükmünde de, şirketin kendi organlarına karşı haiz olduğu tazminat taleplerinin genel kurulun yetkisinde olduğu öngörülmüştür.
TTK.nün 548.maddesinde, ortak sayısı yirmiyi aşan limited şirketlerde bir veya birden fazla denetçi bulunacağı, ortak sayısı yirmi veya yirmiden az olan şirketlerde idare hak ve görevi tüm ortaklara ait değilse müdür sıfatını haiz olmayan diğer ortakların BK.nun 531.maddesi uyarınca denetim hakkına sahip oldukları düzenlenmiştir.
O halde ortak sayısı 20'den fazla ise davanın denetçiler tarafından, aksi halde yönetici olmayan diğer ortaklarca açılması gerekmektedir.
Somut olayda, yukarıda belirtilen Kanun hükümleri anlamında usulüne uygun alınmış bir ortaklar kurulu kararı bulunmadığı gibi, davanın yöneticilerce açıldığı anlaşılmış bulunduğundan, dava koşulları oluşmamıştır.
Bu durumda mahkemece, HUMK.nun 39 ve 40.maddeleri uyarınca, bu davanın açılmasına izin veya icazet verilmesi hakkında ortaklar kurulu ve denetçilerin veya yönetici olmayan diğer ortakların karar ve muvafakatlarının alınması ve vekaletnamelerinin ibrazı amacıyla davacı vekiline önel verilmesi, dava koşulları oluşturulduktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmek gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ve kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalılar yararına BOZULMASINA, yukarıda açıklanan bozma sebep ve şekline göre davalıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek bulunmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 08.02.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.