 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/8846
Karar No : 1999/36
Tarih : 25.1.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davanın Ankara 14.Sulh Hukuk Mahkemesince görülerek verilen 14.5.1998 tarih ve 465-559 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı ilhan Ataç tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi Verda Çiçekli tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü.
Davacı vekili, davalıların maliki ve sürücüsü bulundukları aracın müvekkiline kasko sigortalı araçla çarpışması sonucu sigortalı araçta meydana gelen hasar bedelinin sigortalıya ödendiğini ileri sürerek. 50.446.304 liranın davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı İlhan A..., kazaya karışan aracın kaza tarihinden önce kendisi tarafından diğer davalı H.Dede D...'a noter senedi ile satıldığını bu nedenle davanın husumet nedeniyle reddi gerektiğini savunmuştur.
Diğer davalı duruşmaya katılmamıştır.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre, yaptırılan bilirkişi incelemesinde olayda davalı araç sürücüsünün %25, sigortalı araç sürücüsünün %75 oranında kusurlu bulunduğu, davalı yanın kusur oranına 50.446.304 liranın tekabül ettiği gerekçesiyle, davanın, kabulü ile 50.446.304 liranın yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı davalı İlhan A... temyiz etmiştir.
Dava, TTK.nün 1301.maddesi uyarınca açılan rücuan tazminat alacağına ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkiline kasko sigortalı araca davalıların maliki ve sürücüsü bulunduğu aracın çarpışması ile meydana gelen hasarın davalılardan tahsilini istemiştir.
Davalı İlhan A..., araç maliki olarak gözöküyor ise de, aracı kaza tarihinden önce satıp devrettiğini savunmuştur.
2918 sayılı KTK.nun 85.maddesinde aracın meydana getirdiği zararlardan araç işleteninin sorumlu olacağı düzenlenmiştir. Trafik sicilindeki kaydın araç sahipliğine karine teşkil ettiği de, kuşkusuzdur. Ancak bu kayıtlar her zaman gerçeği yansıtmamaktadır. Çünkü anılan Yasanın 20 nci maddesi uyarınca, noterce düzenlenen satış sözleşmesi ve araç üzerindeki zilyedliğin devri ile araç mülkiyeti alıcıya geçer. Bu durumda tescil işlemi yaptırılmamış olsa bile sözleşme tarihinden itibaren işleten sıfatı alıcıya geçmiş olacaktır.
Somut olayda davalının 28.3.1995 tarihinde noter satış senedi ile aracı sattığı ve fiilen devrettiği ve işleten sıfatının ortadan kalktığı anlaşılmıştır.
Bu anlatılanlar karşısında davalı İlhan A... hakkındaki davanın husumet nedeniyle reddi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ve kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ :Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı İlhan A... yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine. 25.1.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.