 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/8687
Karar No : 1999/652
Tarih : 8.2.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KARAYOLU TAŞIMACILIĞI
TAŞINAN EMTİYANIN TESLİM ALINMAMASI
ZAMANAŞIMI VE KESİLMESİ
ÖZET : Gönderilen şirketin, malları teslim almaması durumunda zamanaşımı, bu malların gönderilen şirkete teslim tarihinden değil, 7TK.nun 790. maddesi uyarınca davalı yük sahibinin talimatında göstermiş olduğu gere geliş tarihinden itibaren başlar. Ancak davacı, navlun bedeli için hapis hakkını kullanarak icra takibi yapmış ve zamanaşımını kesmiştir. Bu durumda zamanaşımı, takibe ilişkin her muameleden itibaren yeniden işlemeye başlar.
(6762 s. TTK. m. 1, 767, 790,794)
(818 s. BK. m. 133, 135, 136/2)
Taraflar arasındaki davanın (Mersin Asliye Ticaret Mahkemesi)nce görülerek verilen 19.6.1998 tarih ve 35-685 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkili firma ile D.... İthalat İhracat Ltd. Şti. arasında. yapılan sözleşme gereği davalıya ait narenciye yükünün Mersin'den Polonya'ya götürülmek üzere anlaşıldığını, müvekkili firmanın bu taşımayı kendine ait araçla yaptığını, yükün 13.12.1996'da yüklenip 18.12.1996 tarihinde Polonya Gümrüğüne giriş yaptığını ve alıcının teslim almasının beklenildiğini, aracı firma olan B.... Ltd. Şti. ile diyaloga girildiğini, davalının faks mesajı ile (25.12.1996) malların tekrar 16.1.1 997'de Türkiye'ye getirildiğini, 17.1.1 997'de davalıya ihtar çekilerek malı teslim almasının istenildiğini ancak mal teslim alınmayınca icra müdürlüğü aracılığıyla hapiş hakkının kullanıldığını ve gümrük görevlileri aracılığıyla 15.1.1997'de malın imha edildiğini ileri sürerek fazlaya ait hakları saklı kalmak kaydıyla Polonya - Türkiye dönüşü olan 6000 DM navlun ücreti 12 günlük bekleme ücreti olan 4200 DM'nin karar tarihindeki kur üzerinden dava tarihinden itibaren Merkez Bankasınca dövize uygulanan faizle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; malların alıcıya teslim tarihinin 24.12.1.996 olduğunu, davanın 21.1.1998'de açıldığını bu nedenle TTK 767. maddesindeki bir yıllık zamanaşımının gerçekleştiğini, esas hakkındaki savunmalarını bu konuda karar verildikten sonra yapacaklarını savunarak davanın zamanaşımı nedeniyle reddini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamından davacının 10.1.1997 tarihinde hapis hakkını kullanıp, malların teslimi ile ilgili sürenin 18.12.1996 tarihi olduğundan davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, davacı taşıyanın, karayolu ile davalıya ait malların taşınması nedeniyle doğan navlun ve bekleme ücretinin tahsiline ilişkindir.
Taşıyıcı davacı, gönderilen şirketin malları teslim almaması nedeniyle TTk.nun 790. maddesi uyarınca durumu davalıya bildirilmiş, davalı da 2.1.1997 tarihli talimatı ile malların yeni teslim yerini Mersin olarak göstermiş ve mallar da davacı tarafından 3.1.1 997'de Kapıkule Gümrük Müdürlüğü'ne getirilmiş, 17.1.1997 günlü ihtar ile de davalıya malların Mersin'e getirildiği ancak navlun bedeli ödenmediğinden malın istenilen yere teslim edilmediği bildirilmiştir. Bu durumda zamanaşımının başlangıcı mahkemenin kabulünün aksine Polonya'da malın teslim edilmesi gereken tarih değil, TTK.nun 790. maddesi uyarınca malın Mersin'e geliş tarihidir. Ancak, davacı taşıyıcı, TTK.nun 794. maddesi uyarınca hapis hakkını kullanmak amacıyla 17.1 .1997'de icra takibi yapmıştır. TTK.nun 1. maddesi yollamasıyla BK.nun 133,135 ve 136/2. maddesi hükmü gereği olarak kesilme icra takibinden ileri gelmiş ise zamanaşımı takibe ilişkin her muameleden itibaren yeniden işlemeye başlar. Bu açıklamalara göre dava konusu olaya gelince; malların Türkiye Gümrüğüne giriş tarihi 3.1.1997 ile icra takibi tarihi 17.1.1997 arasında TTK. 767. maddelerindeki 1 yıllık süre geçmediği gibi, 17.1 .1997'de kesilen süre yeniden işlemeye başlamış ancak imha tutanağı 21.1.1 997'de düzenlenmiş, bu tarihte yeniden kesilen zamanaşımı ile dava tarihi 21.1.1998'e kadarı yıllık zamanaşımı süresi dolmamıştır.
0 halde, mahkemece işin esasına girilerek ve tarafların delilleri toplanarak, gerektiğinde uzman bilirkişilerden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına (BOZULMASINA), ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 8.2.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.