Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/8610
Karar No : 1999/3363
Tarih : 29.04.1999

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
Taraflar arasındaki Ankara Asliye 8. Ticaret Mahkemesince görülerek verilen 29.4.1998 tarihli ve 1997/364-1998/398 sayılı kararın Yargıtay incelemesi duruşmalı olarak davacı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için belirlenen 27.4.1999 günde davacı avukatı Talih ile davalılar avukatı Hikmet gelip, temyiz dilekçesinin de süresinde verildiği anlaşıldıktan ve duruşmada hazır bulunan taraflar avukatları dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakılmıştı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi Seyfi Çizmeci tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin H. Dişli San.A.Ş.deki hisselerini davalı Emin'e 26.2.1991 tarihli protokol ile ve 25.000.000 USD bedelle satıp devrettiğini, 5 yıllık ödeme süresi ve vade farkı dikkate alınarak 32.000.000 USD olarak belirlenen borcun bonolara bağlandığını, davalının bonolardan 25 adedinin vadelerinde ödememesi, icra takiplerine haksız olarak itiraz etmesi nedeniyle alacağın geç ta fi sil edildiğini, alacağın zamanında tahsil edilememesi nedeniyle müvekkilinin sözleşmesini imzaladığı helikopter- üretimin ilişkin yatırımın gerçekleştiremediğini ve A. Oteli inşaatının yarım kaldığını, paraların repo ve hazine tahvili alımı suretiyle de değerlendirilemediğini böylece BK.nun 105 maddesine göre faizle karşılanamayan munzam zarara uğradığını ileri sürerek ve munzam zarar miktarlarını dava dilekçesinde açıklayarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000.000 TLnin reeskont oranında faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, müvekkillerinin icra takibi sırasında yaptıkları şikayet ve kıymet takdirine itirazlarında haklı olduklarını, borcun dolar üzerinden yıllık %l0 faizi ile ödendiğini ve munzam zararın söz konusu olamayacağını, müvekkili Emin ve kefil H. Dişli San.A.Ş.nin borcun ödenmesindeki gecikmede kusurlarının bulunmadığını 1994 yılında yaşanan ekonomik krizden H. Dişli San. A.Ş. nin olumsuz yönde etkilendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve dosyadaki kanıtlara göre, taraflar arasındaki uyuşmazlığın munzam zarar talebine ilişkin olduğu, Borçlar Kanunun 83. maddesine 3678 sayılı yasa ile eklenen 3. fıkrasında yabancı para borcunun vadesinde ödenmemesi halinde vade veya fiili ödeme tarihteki rayice göre Türk Parası ile ödenmesinin istenebileceği hükmünün bulunduğu aynı yasanın geçici 1. maddesine göre bu fıkra hükmünün Yasanın yürürlüğe girdiği 23.11.1990 tarihinden önceki ilişkilerden doğan ve halen devam etmekte olan davalara uygulanmayacağı, taraflar arasındaki sözleşme 26.2.1991 tarihli olup, BK.nun 83 maddesine bir fıkra eklenmesine dair 3678 sayılı Yasanın yürürlük tarihinden sonraki tarihte sözleşme yapıldığından uyuşmazlıkta BK.nun 83. maddesinin 3. fıkrası uygulanabileceği ve davacının BK.nun md 105 gereğince munzam zarar talebinde bulunamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Davacının iddia ve talebi BK.nun 83 maddesindeki düzenlemeye göre oluşan döviz kuru farkından kaynaklanan bir zarara ilişkin olmayıp, BK.nun 105 maddesinde düzenlenen munzam zararın tazminine ilişkindir. Yabancı para alacağının vadesinde ödenmemesi halinde. ispat edilmek koşuluyla munzam zarar oluşabileceği gözden uzak tutulmamalıdır. Çünkü munzam zarar borçlunun temerrüdünün sonuçlarından birisi olup, geçmiş günler faizi ile karşılanamayan bir zararı ifade eder. Davacının dava dilekçesinde açıkça izah edildiği üzere talep bu zararın tazminine yöneliktir. O halde, mahkemece dava bu çerçevede incelenip karara bağlanması gerekirken yanlış nitelendirme yapılarak yazılı gerekçeyle davanın reddi doğru görülmemiş ve hükmün bozulması gerekmiştir .
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA. 30.000.000 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 29.04.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini