 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/86
Karar No : 1999/2182
Tarih : 15.03.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davanın Ankara 13. Sulh Hukuk Mahkemesince görülerek verilen 13.10.1998 tarih ve 1429-1205 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi Ayşe Altun tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının 17.11.1996 ve 25.11.1996 tarihli faturalar ile müvekkilinden 637.482.720.- lira'lık mal satın aldığını, toplam 595.700.000.- TL.'nı ödeyen davalının bakiye 41.782.720.- lira borcunu ödemediğini, bakiye senedin tahsili amacı ile başlatılan icra takibine davalının "vade farkı talep edilemeyeceği" gerekçesiyle itiraz ettiğini, oysa takip konusu miktarın vade farkı değil, bakiye beton borcu olduğunu, davalı tarafından itiraz edilmeyen faturalarda yazılı % 15 aylık vade farkının müvekkilince % 10 olarak uygulandığını belirterek itirazın iptaline, % 40 inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasındaki uzun süre devam eden ilişkide sipariş tarihindeki bedelin geçerli olduğunu, oysa 10 gün içinde üç parti halinde teslim edilen beton için üç ayrı fiyat talebinde bulunan davacının talebinin yerinde olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre davacı şirketin davalıdan herhangi bir alacağının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, satım sözleşmesi nedeniyle ödenmeyen bakiye 41.782.720.- lira alacak, vade farkı ve ferilerinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalının vaki itirazının iptali istemine ilişkindir.
Davalının 17.11.1996 ve 25.11.1996 tarihli faturalar ile davacıdan toplam 637.482.720.- lira tutarında mal satın aldığı ve faturaların 20.11.1996 ve 25.11.1996 tarihlerinde davalı defterlerine işlendiği, hukuki ilişkinin davalı tarafından inkar edilmediği, satış bedelinin 270.480.000.- lira'sının 10.01.1997 tarihinde, 325.220.000.- lira'sının da 06.01.1997 tarihinde davalı tarafından ödendiği, davalıya gönderilen her iki faturada da "gününde ödenmeyen faturalara aylık % 15 vade farkı uygulanır." kaydının ve vade tarihlerinin yazılı olduğu, davalı defterlerine kaydedilen bu faturalara TTK. 'nun 23/2'nci maddesinde öngörülen 8 günlük süre içerisinde davalı tarafından itiraz edilmeyerek fatura münderecatının kesinleştiği, bu faturalarla ilgili satım sözleşmesinden dolayı davalının davacıya 41.782.720.- lira asıl borcu bulunduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Dairemiz uygulamasına göre vade farkı, veresiye veya taksitli satışlarda ilk satış bedeline yani semene belirli oranlarda yapılan ilavelerdir. Bu açıklamalara göre davalının 41.782.720.- lira asıl borcundan başka faturalarda yazılı vade tarihlerinden itibaren ödenmeyen kısım için aylık % 15 vade farkı borcu bulunmaktadır. Davacı ise, vade farkını % 15 oranında değil, % 10 oranında talep etmektedir. İcra dosyasında bulunan 41.782.720.- lira tutarındaki fatura, davalı tarafından düzenlenen iade fatura olup, fiyat farkına ilişkin davacı tarafından düzenlenen fatura değildir.
Mahkemece, davalının defter kayıtlarında sabit olduğu gibi davacıya 41.782.720.- lira faturalarda yazılı miktarlardan dolayı bakiye borcu bulunduğu dikkate alınarak, icra takibindeki davacı talebi ile bağlı kalınarak % 10 oranında vade farkından dolayı ne miktar borçlu olduğu tesbit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddedilmesi doğru görülmemiş, hükmün davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 15.03.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.