 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/8318
Karar No : 1999/71
Tarih : 25.01.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davanın İstanbul 3.Asliye Ticaret Mahkemesince görülerek verilen 01.06.1998 tarih ve 1525-965 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi Hüseyin Ulus tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkiline ait ve davalı şirkete kasko poliçesi ile sigortalı aracın çalındığını ancak sigorta bedelinin ödenmediğini ileri sürerek» 3.291.000.000.- lira'nın faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, aracın gerçek sahibinin dava dışı Erkan olduğunu bu şahsın karakola müracaatında aracın kapısının açık ve kontak anahtarının da araç üzerinde bulunduğunu, araç sahibinin değişmesi nedeniyle sözleşme iptal edildiği gibi, zararında teminat dışında kaldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere göre, aracın haricen satışı geçersiz ise de, zilyetliğin değişmesi kanıtlandığından sözleşmenin de geçersiz hale geldiği ve haklı nedenle feshedildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Davacı tarafından davalı şirkete kasko sigortası yaptırılan aracın mülkiyetinin davacı üzerinde bulunduğu ve 2918 sayılı Yasanın 20/d madde ve bendinde öngörülen tarzda devir yapıldığı iddia ve ispat edilemediğine göre, kasko poliçesi genel şartlarındaki çalınma teminatının (A/A.1.-C) karayolunda kullanılabilen araçlar için özel olarak düzenlendiği ve bir "yerde" yapılabilecek hırsızlıktan doğan rizikoyu karşılamaya yönelik hırsızlık sigortasının kapsamı dışında bulunduğu, davadaki olaya hırsızlık sigortası hükümlerinin değil, kasko sigortası hükümlerinin uygulanması gerektiği, kasko sigortası genel şartlarının C.5. maddesinde ise, sözleşmenin feshedilmiş olması halinin menfaat sahibinin değişmesi şartına bağlı tutulduğu, aynı hükümde hırsızlık sigortası genel şartlarında yer alan "zilyetlik durumunun değişmesi" halinin fesih sebebi olarak öngörülmediği ve olayda uygulanması gereken kasko sigortası hükümleri uyarınca davacının menfaat sahibi olmadığının ispatlanamadığı gözden kaçırılarak, davada diğer hususların incelenesi gerekirken hırsızlık sigortası hükümlerine dayanılmak suretiyle sigorta sözleşmesinin feshedildiğinin kabulü yerinde görülmediğinden kararın bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine 25.01.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.