 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/8277
Karar No : 1999/233
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davanın Zonguldak Asliye 1.Hukuk Mahkemesince görülerek verilen 16.4.1998 tarih ve 41-117 sayılı kararınYargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi Seyfi Çizmeci tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü.
Davacı vekili, müvekkilinin "C...Ticaret" ünvanı altında halı ve mobilya ticareti ile iştigal ettiğini, davalının da yanı ünvanla, aynı yerde ve aynı faaliyette dükkan açtığını ve böylece iltibas yaratarak haksız rekabette bulunduğunu ileri sürerek haksız rekabetin önlenmesine, davalının ünvanının silinmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin soyadını C... olduğunu ve "C... Halı ve Mobilya Sarayı" ünvanını kullanmakta haklı olduğunu davacının sicilde kayıtlı ünvanının "C... Ticaret" olduğundan ünvanların farklı olduğunu, o mahalde müvekkilinin daha önce dükkan açtığını, haksız rekabet bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, dosyadaki kanıtlar ve tanık anlatımlarına göre, davacının 29.12.1993 tarihinde ticaret odasına kayıtlı olduğu ve "C... Ticaret Hali ve Mobilye Sarayı – H.. "ünvanı ile ticaretle iştigal ettiğini, davacının tabelasında ayırıcı unsurların yer almadığı, davalının 30.7.1996 tarihli işyeri açma ruhsatı (C... Halı ve Mobilya Sanayi ünvanı ile) aldığı, ancak tabelasında "C.. Halı ve Mobilya Sarayı – H..." ünvanının yazılı olduğu, davalının davacıdan önce işyerini açtığı davalının işyerine gittiğinin tanık anlatımları ile sabit olduğu, tarafların iltibasa yol açacak ibareleri kullanamayacakları, davalının eyleminin haksız rekabeti oluşturduğu gerekçesiyle davalının ismi dışında ticaret ünvanındaki ibarelerinin silinmesine karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, ticaret ünvanına tecavüz nedeniyle bu ünvanda geçen sözcüklerin davalının sicil kaydından ve kullandığı diğer yerlerden silinmesi ve haksız rekabetin önlenmesi istemiyle açılmıştır.
Davacının tescilli ticaret ünvanı "C... Ticaret-H..." şeklindedir. Davalı adına ticaret sicilinde tescil edilmiş bir ticaret ünvanı yoktur. Davalının gerek işyeri açma ve çalışma ruhsatında ve gerekse dükkan tabelasında kullandığı "C... Halı ve Mobilya Sarayı (sanayi)" ibareleri TTK.nun 41 ve devamı maddelerinde sözü edilen ticaret ünvanı olmayıp; TTK.nun 54.maddesinde düzenlenen ve işletme sahibini hedef tutmaksızın doğrudan doğruya işletmeyi tanıtmak ve benzer işletmelerden ayırt etmek için kullanılan işletme adı niteliğindedir. Davacı da davalının mağazasına yakın olan işyerinde benzer işletme adını kullanmaktadır.
Davacı ve davalı gerçek kişi tacirler adları farklı soyadları ise "C..."dur. Herkes kayıtlı ismi üzerinde hak sahibi olup, kişinin adı kanun ile koruma altına alınmıştır (M.K. md.25). Böylece tarafların soyadı olan "C..." sözcüğünü gerek ticaret ünvanlarında ve gerekse işletme adında kullanmaları yasanın kendilerine tanıdığı bir haktır. Kaldı ki gerçek kişi olan tacirlerin ticaret ünvanlarında ad ve soyadının kullanılması da zorunludur (TTK. Md.43/1). Davalı Kozlu Esnaf ve Sanayi Odası, işyeri açma çalıştırma ruhsatı kayıtlarında ve işletme adında adını ve soyadını birlikte kullandığına ve tarafların farklı olan adları iltibası önleyici ve ayırt edici bir unsur olduğuna göre davalının ticari işletmesinde ve kayıtlarında soyadı olan "C..." sözcüğünü kullanması davacının ticaret ünvanına tecavüz niteliğinde olmayıp, haksız rekabetten de söz edilemez.
Öte yandan davacı Zonguldak Merkezindeki işyerinden ayrı olarak ve bu davada konu edilen Kozlu Beldesindeki Mağazasının davalıdan sonra ve davalının işyerinin yakınında açtığı tanık beyanları ile sabit olup, davacı bu hususun aksine bir kanıt getiremediğine ve davacının bu mağazada kullandığı işletme adının TTK.md 54 gereğince tescilli olmayıp, bu madde kapsamında koruma altında olmadığına göre, davalının tabelasında kullandığı işletme adının iltibasa ve dolayısıyla haksız rekabete yol açtığı iddiasında bulunması MK.nun 2.maddesinde sözü edilen iyiniyet kuralları ile bağdaşmaz.
Açıklanan bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulü doğru olmamış ve kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 28.1.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.