 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/8092
Karar No : 1998/9226
Tarih : 21.12.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
6762/m.56,57
Taraflar arasındaki davadan dolayı İstanbul 3. Sulh Hukuk Mahkemesince verilen 2.4.1998 tarih ve 302-368 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, sadece müvekkili şirketin yayın hakkına sahip olduğu şifreli yayınları ancak abone olanların ev ve işyerinde decoderler vasıtasıyla izleyebildiklerini, davalının abonelik sözleşmesi olmadan elde ettiği şifre çözücü cihazla şifreli yayınları işyerinde izlettiğinin noter tesbit tutanağı ile saptandığını ileri sürerek, işyeri abonelik ücretine denk düşen 167.000.000 liranın tesbit tarihinden itibaren reeskont faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davaya yanıt vermemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre, hal ve şartlar, hak ve nesafet kuralları gözönüne alınarak 33.400.000 liranın 7.12.1996 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
1 - Davacı Cine 5 filmcilik ve Yayıncılık AŞ, kendisine ait şifre çözücü decoderler vasıtasıyla abonelerince izlenen yayınlarını, davalının işyeri sözleşmesi yapmadan işyerinde bulunan müşterilerine seyrettirdiğini ileri sürmüş ve buna ilişkin noter tesbit tutanağını ibraz etmiştir.
Davacı tarafından yapılan yayın, 3984 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanuna dayanılarak, Radyo Televizyon Üst Kurulunca yürürlüğe konulan, Radyo Televizyon Yayın İzni ve Lisans Yönetmeliğinin 2/f, geçici madde 5 ve Radyo Televizyon Üst Kurulu Kablolu Yayın Lisans ve İzin Yönetmeliğinin 10 / 7. maddeleri uyarınca yapılmakta olup, değinilen yasa ve yönetmeliklerle hukuken koruma altına alınmış bulunmaktadır.
Davacı tarafından yapılmakta olan yayınlar, sadece abonelik sözleşmesi ve aboneliği tesis edilen ve kendilerine yayınların izlenmesini sağlayan şifre çözücü decoderler verilmiş kişiler tarafından sözleşmede belirtilen yerde izlenebilir. Ancak, davalının böyle bir sözleşme yapmamış olduğu anlaşılmasına göre, davacının büyük giderler yaparak kurduğu şifreli yayınlardan, davalının hiç bir harcama yapmadan yararlanması, haksız rekabetin bir türü olan parazit ( tufeyli ) rekabeti oluşturduğunun kabulü gerekir.
Davalının çalıştırdığı işyerinde noter aracılığı ile yapılan tesbitte futbol karşılaşmasının müşterilerine seyrettirildiği belirlenmiştir. Davalının bu eylemi dışında, başka günlerde de haksız rekabeti devam ettirdiği konusunda başka bir delil bulunmamaktadır. Öte yandan, davacı ile davalı arasında sözleşme bulunmadığından, davalı hakkında abonelik sözleşmesinin hukuki sorumluluk hükümlerinin uygulanması da mümkün değildir. Mahkemece, davacıya davalının haksız rekabeti nedeniyle uğradığı zararın nelerden ibaret olduğu açıklattırılarak, davalının bu haksız rekabeti gerçekleştirdiği yerin niteliği gözönünde bulundurulmak, TTK.nun 56 ve devamı maddeleri değerlendirilerek bilirkişi incelemesi yaptırılmak ve zararın tam olarak isbatının mümkün olmaması halinde BK.nun 42, 43. maddeleri uyarınca makul bir tazminata hükmedilmek gerekirken, bu konuda bir araştırma ve inceleme yapılmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ve hükmün bozulması gerekmiştir.
2 - Davalı taraf tacir olup TTK.nun 3. maddesi uyarınca bu işyerini ilgilendiren fiil ve işlerin ticari iş sayılması ve 3095 sayılı yasanın 2. maddesinin 3. fıkrasında, "arada sözleşme olmasa bile ticari işlerde temerrüt faizi, TC Merkez Bankası'nın kısa vadeli krediler için öngördüğü reeskont faiz oranına göre istenebileceği" belirtilmiş olması nedeniyle, olayda istem gibi reeskont faizini hükmetmek gerekirken, yasal faize hükmedilmesi de doğru olmamış, hükmün bu nedenle de bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 21.12.1998 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.