 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/7898
Karar No : 1999/2516
Tarih : 23.03.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki İstanbul 1.Asliye Ticaret Mahkemesince görülerek verilen 8.7.1998 tarih ve 1665-1384 sayılı kararın Yargıtay incelemesi duruşmalı olarak davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için belirlenen 23.3.1999 günde davacı avukatı Tevfik ile davalı avukatı Alp gelip, temyiz dilekçesinin de süresinde verildiği anlaşıldıktan ve duruşmada hazır bulunan taraflar avukatları dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakılmıştı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi Yaşar Aslan tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davacıdan satın aldığı parke tutkalının bozuk çıktığını ve (1.650)kg. tutkalı iade ettiğini, diğer bir kısım bozuk tutkalın kullanılmasından dolayı uğranılan zararın faturaya bağlanarak ihtarla istenmesine rağmen ödenmemesi üzerine girişilen icra takibinin haksız itirazla durduğunu ileri sürerek, itirazın iptalini ve inkar tazminatını tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin davacının uğradığı (870.156.932) lira zararı tazmin ettiğini, takibe konu (501.659.152) lira borcu bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, icra takip dosyasına, tarafların ticari defter ve kayıtlarına ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının davalıdan aldığı bozuk tutkalları kullandığı parke işinden dolayı müşterilerinin şikayeti üzerine onarım yaparak ek masrafa girdiği, bu zararı tekeffül eden davalının bir kısım zararı ödediği, ancak davaya konu (501.653.152) liralık fatura bedeli konusunda kendi sigortacı ile anlaşamadığından ödemede bulunmadığı, davalının takibe yönelik itirazın haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, takibin (601.825.257)lir a üzerinden devamına, asıl alacağa faiz yürütülmesine, (240.730.102) lira inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Ancak, mahkemece davalının yasal süresinde itiraz etmemesi nedeniyle içeriğinden sorumlu olduğu gerekçesiyle itibar ettiği 1.7.1994 tarihli ve (501.653.152) lira tutarındaki fatura TTK.nün 23/1 maddesi anlamında yapılan bir iş, verilen bir hizmet veya teslim edilen mala ilişkin olmayıp, davalının sattığı ayıplı malzemenin kullanıldığı, parke imalatının kusurlu olması ve yenilenmesinden dolayı uğranılan zararın tazminine ilişkin olmasından dolayı, salt süresinde itiraz edilmemesi nedeniyle muhatabı olan davalıyı mutlak biçimde bağlamaz. Fatura, tazmini nitelikteki bir alacağa ilişkin olduğuna göre, Borçlar Kanununun 42 ve 43.maddelerinde ki ilkeler uyarınca gerçek zarara yansıtılmış halinde geçerlilik taşır. Oysa, uzman bilirkişiler icra takip tarihi itibariyle davacının isteyebileceği bakiye zararın (82.669.929)lira asıl alacak ve (21.494.181)lira işlemiş vade farkı olmak üzere toplam (104.164.110)liradan ibaret olduğunun belirlemişlerdir. O halde, davanın bu miktar üzerinden kısmen kabulüne karar vermek gerekirken. isabetsiz gerekçeyle yazılı biçimde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1.bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, 2.bentte açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına BOZULMASINA, (30.000.000)lira vekillik ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 23.03.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.