 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/7797
Karar No : 1999/2513
Tarih : 23.03.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki Denizli 2.Asliye Hukuk Mahkemesince görülerek verilen 26.5.1998 tarih ve 1082-400 sayılı kararın Yargıtay incelemesi duruşmalı olarak davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için belirlenen 23.3.1999 günde taraf avukatları tebligata rağmen gelmediğinden tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten temyiz dilekçesinin de süresinde verildiği anlaşıldıktan dava dosyası için Tetkik Hakimi Yaşar Aslan tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 14.7.1993 tarihli sözleşmeyle davalı bankadan (9.000) USD dövize endeksli taşıt kredisi aldığını, 1994 yılındaki ekonomik kriz sonrası döviz kurlarının
beklenmedik ölçüde artması nedeniyle edimler arası dengenin fahiş biçimde bozulduğunu ileri sürerek hak, insaf, adalet ve yasalara uygun olarak sözleşmenin uyarlanmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, uyarlama koşullarının bulunmadığını, sözleşmeyle TL bazında ödeme seçeneğine dönme olanağının tanındığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece sunulan ve toplanan kanıtlara, banka kayıtlarına ve bilirkişi raporlarına dayanılarak, döviz kurlarındaki olağanüstü artışlar nedeniyle uyarlama isteminin yerinde olduğu, davalı tarafça savunulduğu gibi sözleşmede TL bazında ödeme seçeneğinin öngörülmediği, bu kredi TL bazında açılmış olsaydı aylık %7,5 faiz üzerinden davacının toplam borcunun (318.595.356) olması gerektiği, oysa davacının (345.875.239) TL ödediği, fazla ödemede bulunulmakla uyarlamayı gerektirecek herhangi bir husus kalmadığı, davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle dava hakkında karar verilmesine yer olmadığını, yapılan yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
l - Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yon bulunmamasına göre davalı banka vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Ancak, mahkemece davacının aldığı dövize endeksli kredinin sözleşme tarihindeki kur karşılığı TL tutarının (36) taksitli borcun ödenen (30) taksitinin ödeme tarihlerindeki kur karşılıkları toplanarak bu kritere göre davacının fazla ödemede bulunduğu, uyarlama gereği kalmadığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi isabetsiz bulunmuştur.
Dairemizin bu tür uyuşmazlıklarda izlenmesi gereken yol ve uyarlama biçimi konusundaki görüşü şöyledir: Davalı bankadan alınan dövize endeksli kredinin hangi tarihte alındığı ve bu kredi için yapılan geri ödemeler ile 3.1.1994 tarihine kadarki tutarının ne olduğu ve bu tarihteki davacı borcunun miktarı belirlenmelidir. Bu tutar yabancı paranın cinsine göre ve 3.1.1994 tarihindeki döviz kuru nazara alınarak TL ne çevrilmelidir. Davacının almış olduğu döviz cinsinden kredinin o tarihlerde TL üzerinden kredi alanlar bakımından daha avantajlı ve geri ödemeler yönünden daha düşük taksitler biçiminde olduğu da bir gerçek bulunduğundan, bu husus da gözönüne alınarak, az ödenen tutarın tümü değerlendirilmek ve bunun o tarihteki TL faiz oranı da belirlenerek TL ödemeli kredilerle kıyaslama yapılması ve davacının borcuna, ayrıca bir ekleme yapılması suretiyle bir denkleştirmenin oluşturulması gerekir. Böylece, davacının döviz borcu TL'na çevrilmiş ve ayrıca önceden TL olan kredi borçluları ile 3.1.1994 tarihi olarak aynı duruma getirilmiş olmalıdır. Davacı borcunun 3.1.1994 tarihindeki toplam TL. karşılığı belirlendikten sonra da, bu borcun dava tarihindeki tutarının saptanması gerekir. Bu işlem için de, zaman zaman yükselen aylık faiz oranları değil, kredi sözleşmesinin başlangıç tarihi ile dava tarihi arasındaki zaman içinde eksilen faizler T.C.M er k ez Bankası'ndan sorulmak ve bu faizlerin ortalaması alınarak asıl borcun hesabında gözönünde tutulmak gerekir. Ayrıca, davacının 3.1.1994 tarihinden itibaren yaptığı ve dava tarihine kadar ödemeleri de borçtan indirilmeli ve dava tarihindeki borç tutarı uyarlamaya tabi tutulmalıdır. Bu miktarın uyarlaması yapılırken, davacının istemiş bulunduğu taksit tutarı ve süresi de gözden uzak tutulmamalıdır. Ancak, davalının bu konudaki savunması da değerlendirilmelidir. Uyarlamada, belirlenecek taksit sayısı ise, hiçbir zaman kredi sözleşmesinde öngörülenden fazla olmamalı böylece kalan taksit sayısı d a saptanmalıdır. Ve ayrıca, tali bir unsur olarak davacının ekonomik gücü de, taksit sayısının saptanmasında etkili olmalıdır.
Öte yandan, davanın devamı sırasında davacının yaptığı ödemeler gözönüne alınmalı, ödeme planı dava tarihinden itibaren yapılmak ve yapılacak uyarlamaya göre fazla ödemeler gözüküyorsa, bunlar davacı lehine değerlendirilmeli, eğer davacı ödemelerini aksatmış ise de bu taktirde, ödeme planı karar tarihine en yakın olan bir tarih gözetilerek yapılmalıdır. Bu son husus içinde, dava tarihinde çıkarılan TL borcu, aylık olarak kabul edilen planın başlangıç tarihine taşınmalı ve bu borç tutarı ödeme planına esas alınmak ve taksitleridirme başlangıcı da gösterilerek, ileriye dönük uyarlama yapılmalıdır.
Bu itibarla, açıklanan ilkeler ışığında İstanbul'dan istinabe yolu ile uygulamadaki bir ödeme planına esas oluşturucu bilirkişi incelemesi yaptırılıp rapor alınmak ve sonucuna göre karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2 . bentte açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına BOZULMASINA, davalı vekili gelmediğinden duruşma vekillik ücreti takdirine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 23.03.1999 tarihinde oybirliğiyle karar- verildi.