 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/7776
Karar No : 1998/9122
Tarih : 21.12.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
ŞİRKETİN MALİ DURUMUNUN BOZULMASI
İFLASIN ERTELENMESİ
ÖZET : Şirketin mali durumunun bozulması sebebiyle İflasın ertelenmesinin istenmesi halinde, mahkemece, TTK nun 324. maddesi hükmü gözönünde tutularak bilirkişi kurulu aracılığı ile inceleme yaptırılmalı; şirketin aktiflerinin gerçek değerleri ve piyasa borçları tesbit ettirilmeli; erteleme koşullarının oluşup oluşmadığı saptanmak suretiyle sonucuna göre bir karar verilmelidir.
(6762 s. TTK. m. 324, 546)
Hasımsız olarak açılan davadan dolayı (Marmaris Asliye Hukuk Mahkemesi)nce verilen 21.8.1998 tarih ve 518 - 540 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkil şirketin 10,000,000,000 lira sermayeli olduğunu, fabrikasında günlük 100.000 adet ekmek üretimi yaptığını, kuruluş aşamasında fabrika ve demirbaşlar için yapılan masraflarını döviz üzerinden yapıldığını, bu nedenle halen şirketin sermayesinin üstünde piyasaya borcu olduğunu, yapılan üretim ile borcun karşılanmasının mümkün olduğunu ileri sürerek, TTK. 546. maddesi delaletiyle TTK. 324. maddesi uyarınca şirket alacaklılarının korunması için 1 yıl süre ile iflasın ertelenmesini, ilK. 159 ve HUMK.nun 101 maddeleri uyarınca davaya uygun ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davacı şirket hakkında usulüne uygun olarak verilmiş bir iflas kararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, davacı şirketin esas sermayesini 2/3 oranında kaybettiği ve sermayenin kat be kat üzerinde piyasaya borçlandığı, alınan kredilerin kat edilip şirket aleyhine takipler ve ihtiyati haciz uygulamalarına başlandığı ancak şirketin mevcut hali ile müflis duruma düşmesine rağmen, iflasın 1 yıl süre ile tedbirin ertelenmesi durumunda borçlarını ödeyip yeniden ihyasının mümkün olduğu iddiasıyla açılmış iflasın ertelenmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davacı şirket hakkında alınmış bir iflas kararı bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
TTK.nun 546. maddesi yollamasıyla limitet şirketler hakkında da uygulanması gereken TTK.nun 324. maddesine göre şirketin aktifleri, alacaklıların alacaklarını karşılamaya yetmediği takdirde yönetim kurulu bu durumu derhal mahkemeye bildirmek zorunda olup, mahkeme bu takdirde şirketin iflasına hükmeder. Ancak; şirket durumunun ıslahı mümkün görülürse, talep üzerine mahkeme iflas kararını erteleyebilir ve şirket mallarının korunması için gerekli tedbirleri alır amir hükmünü içermektedir. Davacı şirket vekilince dosyaya ibraz edilen bir kısım delillerden şirket aleyhine borçları nedeniyle ihtiyati haciz kararları alındığı, banka kredi borçlarının kat edildiği, ihtiyati haciz kararlarının infaz edildiği, borçlarının şirket sermayesi olan 10 milyar TL.nin çok üzerinde bulunduğu buna dayanılarak da şirket ortaklar kurulunun 16.7.1998 tarihli kararı ile ara bilançoda aktiflerin satış bedelinin şirket sermayesinin 2/3 ünü karşılıksız bıraktığı, şirketin fabrikasının çalışması durumunda ıslahının mümkün olabileceği ve iflasın ertelenmesi için mahkemeye başvurulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Ortaklar kurulunca şirket sermayesinin eksilen kısmının sermaye artırımı yoluyla giderilmesine karar verilmediği gibi, mevcut sermaye ile iktifa edilmesi konusunda da bir karar alınmamıştır. 0 halde mahkemece, davacı şirketin isteminin TTK.nun 324. maddesi hükmü gözönünde tutularak değerlendirilmesi, şirket muhasebesi konusunda uzman bilirkişi kurulu aracılığıyla inceleme yaptırılarak şirketin aktiflerinin gerçek değerlerinin ve piyasa borçlarının tespiti ile iflasın ertelenmesi koşullarının oluşup oluşmadığının saptanarak sonucuna göre karar vermek gerekir iken, yazılı gerekçeyle davanın reddi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 21.12.1998 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.