 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/7170
Karar No : 1998/8312
Tarih : 30.11.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davadan dolayı Ankara 12.Sulh Hukuk Mahkemesince verilen 13.5.1998 tarih ve 128-544 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, davalının 17.2.1997 tarihli fatura ile satın aldığı 159.105.950 TL lık mal bedelini ödemediğini, fatura bedelinin tahsili amacı ile başlatılan icra takibine davalının itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline, %40 icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalıya tebligat yapılmış, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, iddia, fatura, icra dosyası ve dosya kapsamına göre satış ilişkisini davacının kanıtlaması gerektiği, davacının satış ilişkisine ve malın teslimine dair belge sunamadığı, akdi ilişkinin varlığı ve malın teslimine ilişkin olarak davalıya isticvap davetiyesi tebliğine rağmen davalının duruşmaya gelmediği, bu nedenle davalının malın teslimini kabul etmiş sayılacağı, bedelinin ödendiğine dair de davalı tarafından belge sunulmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne, davalının icra dosyasında yaptığı itirazın 249.105.950 TL üzerinden iptaline, asıl alacak olan 159.105.950 TL üzerinden takıp tarihinden itibaren 180 temerrüt faizi yürütülmesine, inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir.
Kararı davalı temyiz etmiştir.
1-Dava, satım sözleşmesi sonrası semenin tahsili"amacıyla yapılan icra takibine itirazın iptali istemidir. Davalı, ödeme emrinin tebliğinden sonra borca itiraz etmiştir. Davacı, davalıya sattığı malın bedelinin ödenmediğini iddia ettiğine göre öncelikle taraflar arasında satım akdi bulunduğunu ve malın davalıya teslim edildiğini kanıtlama yükü MK.nun 6. maddesine göre davacı üzerindedir. HUHK.nun 230 vd. maddelerinde düzenlenen isticvap davetiyesi tebliği ve davalının oturuma gelmemesi halinde satır:, sözleşmesinin varlığı ve malın teslim edildiği kanıtlanmış olmaz isticvap, bir tarafın kendi aleyhine olan bir vakıa hakkınca (kira sözleşmesindeki imzanın kıracı yada kiralayana ait olup olmadığı konusunda olduğu gibi) sorguya çekilmesidir. Davacı, irsaliye ile malın teslim edildiğini ileri sürmediği gibi teslim konusunda bir irsaliye bulunmadığını belirttiğine ve faturanın tebliği konusunda da yazılı belge ibraz etmediğine göre; davacı, malın davalıya teslimini HUMK.nun 288/1 maddesindeki delillerle kanıtlayamamış durumdadır. Davacı vekili 27.1.1998 tarihli dava dilekçesinde "her türlü delil" demek suretiyle yemin deliline de dayandığı anlaşıldığından, mahkemece davacı tarafa yemin teklif etme hakkı hatırlatılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, olayda uygulama imkanı bulunmayan HUMK.nun 230 vd . maddeleri gereğince çıkartılan isticvap davetiyesi sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2-Kabule göre de; HUMK.nun 231 maddesin göre isticvabına karar verilen taraf bir tüzel kişi ise, tüzel kişinin organının (mümessilinin) isticvap olunacağı, davalı şirket müdürünün Erdal A... olduğunun icra dosyasından anlaşılıyor bulunmasına rağmen, isticvap davetiyesinin davalı şirket adına çıkarılmış olması da doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde tereyiz edene iadesine, 30.11.1998 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.