 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/6557
Karar No : 1999/1483
Tarih : 23.02.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki Ankara Asliye 2.Ticaret Mahkemesince görülerek verilen 18.2.1998 tarih ve 230-56 sayılı kararın Yargıtay incelemesi duruşmalı olarak davacı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için belirlenen 23.2.1999 günde davacı avukatı Y. Selim ile davalı avukatı Vahdet gelip, temyiz dilekçesinin de süresinde verildiği anlaşıldıktan ve duruşmada hazır bulunan taraflar avukatları dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakılmıştı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi Harun Kara tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile dava dışı İngiltere firması olan Lon Laycock firması arasındaki sözleşme uyarınca müvekkilinin yün ihraç edeceğini, müvekkili ile davalı arasında imzalanan kısa vadeli ihracat kredi sigortası sözleşmesi ile de, ihracat bedelinin tamamen veya kısmen tahsil edilememesi rizikolarının poliçe teminatı altına alındığını, müvekkilinin ihraç ettiği bir kısım mal bedellerinin ödenmediğini, risk gerçekleşmesine rağmen davalının sigorta bedelini ödemediğini ileri sürerek, şimdilik (13.000) USD nin faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, poliçe genel şartlarına rağmen davacının süresinde ihracatını ve tahsil edilemeyen meblağı bildirmediğini, ayrıca poliçe genel şartlarının 2/h maddesi gereğince satım bedelinin tahsil edilememesinde davacının kusurlu olmadığının kanıtlanması gerekli olup, bunun içinde alıcının ülkesi mahkemesinden alıcı aleyhine kesinleşmiş mahkeme kararı getirilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia ve savunmaya, toplanan delillere, bilirkişi raporlarına nazaran, her ne kadar davalı tarafından ihracat bedellerinin ödenmesi rizikosunun teminat altına alınmış ise de, gerektiğinde ödemede bulunan sigortacının rücu hakkını kolaylaştırmak için sigorta ettirene de bazı edimler yüklediği, poliçe genel şartlarının 9. maddesinde belirtilen ihraç edilen sigortalı mallar ve bedeli tahsil edilemeyen kısım ile ilgili ihbar ve belgelerin davalıya bildirilmediği ve özellikle mal bedelinin tahsil edilememesinde davacının kusurlu ve sorumlu olmadığını, belgelenen yabancı mahkeme kararının ibraz edilmesi poliçe genel şartlarının 2/h maddesine göre zorunlu olup, davacının bu hususta belge ibraz edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve davanın dayanağını teşkil eden ihracat kredi sigortası poliçesinin "Sigorta Kapsamı Dışında Kalan Haller" başlığı altındaki 2/h bendinde; "Eximbank, aksini yazılı olarak belirtmedikçe sigortalı zarar miktarı ile ilgili olarak alıcının ülkesindeki yetkili bir mahkemeden alıcı aleyhine kesinleşmiş bir karar getirmedikçe; alıcının malı kabul etmemesi yada edememesinin sigortalının kusurundan kaynaklandığını ve alıcının malların brüt fatura tutarı veya sözleşme bedelini ödememekte haklı olduğunu veya alıcının yaptığı ödemeleri, mahsupları ve karşı tazminat talepleri nedeniyle veya başka bir nedenle alıcının satış sözleşmesindeki yükümlülüklerinin ortadan kalktığını iddia etmesi hallerinde ortadan çıkacak zararlardan" Eximbank'ın yani sigortacının sorumlu olmadığı açıkça belirtilmiş olması ve bu şekildeki sözleşmede tarafların hak ve borçlarını gösteren düzenlemenin yasanın emredici hükümlerine ve genel işlem hukuk ilkelerine aykırı bir yönünün bulunmaması, öte yandan, yargılamanın başında her ne kadar davacı taraf, İngiltere Mahkemelerinde, poliçenin 2/h maddesindeki şartı yerine getirmek için dava açıldığını bildirmiş ise de, yargılamanın devamında böyle bir davanın açılmadığını beyan etmesi karşısında ve yine davacı tarafın poliçenin 2/h maddesinde aksinin kararlaştırıldığını yazılı olarak kanıtlayamadığına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile kararın ONANMASINA, duruşmada vekil ile temsil olunan davalı yararına taktir olunan 30.000.000 TL vekillik ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 596.000-lira temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 23.02.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.