 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/6042
Karar No : 1999/1768
Tarih : 04.03.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki İstanbul 7.Asliye Ticaret Mahkemesince görülerek verilen 10.2.1998 tarih ve 1125-68 sayılı kararın Yargıtay incelemesi duruşmalı olarak davacı karşı davalı Ş... TAŞ. vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için belirlenen 16.2.1999 günde davacı karşı davalı avukatı Süheyla ile davalı karşı davacı avukatı Haluk gelip, temyiz dilekçesinin de süresinde verildiği anlaşıldıktan ve duruşmada hazır bulunan taraflar avukatları dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakılmıştı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi Ömer özdemir tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının müvekkili banka nezdinde yatırım hesabı açtırdığını, sözlü olarak alım-satım ve saklama sözleşmesi yapıldığını, alım satımlar sonunda oluşan davalı borcunun ödenmesi için çekilen ihtara uymadığını, davalı adına saklanan senet deposundaki senetlerin satılıp, davalı borcundan mahsup edildiğini ileri sürerek, bakiye alacağın faiziyle tahsilini talep etmiştir.
Davalı ve karşı davacı vekili, müvekkilinin yatırım hesabı açılması konusunda davacı bankaya verilen yazılı veya sözlü talimatı bulunmadığını, hiç bir belgede imzası bulunmadığını, sözlü talimatların İMKB yönetmeliğinin 19. maddesi uyarınca teyidinin sağlanması gerekip böyle bir işlem bulunmadığını yine aynı yönetmeliğin 56 ve 57 maddeleri uyarınca satım ve alım emirlerinin tasfiyesi için öngörülen ihbarnamelerin yapılmadığını savunarak davanın reddini, müvekkilince davacıya gönderilen ancak hiç bir işlem yapılmayan 1.416.000.000 TL nin faiziyle tahsilini dava etmiştir.
Mahkemece toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, taraflar arasında menkul kıymet yatırım hesabı konusunda yazılı bir sözleşme yapılmadığı, davacının menkul kıymet alımı konusunda davacı bankaya gönderdiği para ile yapılan borsa işlemleri için varsa sözlü talimatların teyit ile yazılı hale getirilmediği, davalı adına yaptığını ileri sürdüğü işlemlerin seans takip defterine geçirilerek yazılı hal getirilmediği gerekçesiyle, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davacı Ş... A.Ş. vekili temyiz etmiştir.
Davacı banka, davalının adına açılan yatırım hesabından sözlü olarak menkul kıymet alım satımı sözleşmesi uyarınca yapılan işlemler sonunda oluşan davalı borcunun tahsilini istemiştir. Davalı karşı davacı ise, davalıya adına yatırım hesabı açılması için ve alım-satımlar konusunda yazılı ve sözlü talimatı bulunmadığını savunarak, gönderdiği paranın iadesini talep etmiştir. Taraflar arasında yazılı bir yatırım hesabı sözleşmesi bulunmadığı çekişmesizdir. Ancak, davalı (karşı davacı) 3.1.1994 tarihinde davacı bankaya 1.416.000.000 TL para gönderilmiştir. Davacının bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde, bu paranın l milyar liralık kısmının İ... Bankası fonlarının bozdurularak gönderildiği savunmasına itiraz etmediği gibi, 9.2.1994 tarihli faksında da, parayı yatırım hesabı için gönderdiğini açıkça belirtmiş bulunmaktadır. Davacının gerek anılan faks yazısı kapsamından gerekse fon bozdurarak gönderdiği hesabındaki paranın 37 gün süre ile araştırılıp akıbetinin sorulmaması günümüzün ekonomik koşullarına ve hayatın olağan akışına uygun değildir. Bu durumda davacının gönderdiği paranın, yazılı ve sözlü bir talimat verilmemekle, davacı bankanın menkul kıymetler servisinin insiyatifinde menkul kıymet alım satımlarında kullanılmak üzere gönderildiğinin kabulü gerekir. Ancak, davacı banka bu paranın kullanımında davalı (karşı davacı) yararına bir şekilde değerlendirilmesi gerekir. Alınan bilirkişi raporuna ise bu konuda yeterli inceleme yapılmamıştır.
Bu durum karşısında mahkemece konusunda uzman olan, İMKB. dan, üniversite öğretim görevlisi ve bankacı bilirkişi kurulundan yeni bir rapor alınarak, davalı adına yapılan menkul kıymet alım satımlarında, davalının aleyhine olarak yatırım piyasasındaki cari kurallar bakımından kusurlu hareketleri ile zararlandırıcı işlemler yapılıp yapılmadığı, yatırımların ne
oranda değerlendirildiği, bu konuda davacı banka nezdinde yapılan idari soruşturmalar var ise bu konu üzerinde de durularak hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı banka vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, 30.000.000 lira duruşma vekillik ücretinin davalı (karşı davacıdan) alınarak davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 04.03.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.