 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/570
Karar No : 1998/2289
Tarih : 30.3.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davadan dolayı Ankara Asliye 8.Ticaret Mahkemesince verilen: 22.10.1997 tarih ve 605-553 sayılı hükmün temyizen tetkiki ihbar olunan Barhun B... varisleri vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü,
Davacılar: vekili, davalı şirketin 4 ortaklı olarak kurulduğunu davacı Ali Y...'ın şirketin yetkili müdürü olduğunu, ortaklardan Burhan'ın ölümü ile mirasçılarının şirketin mal ve hesaplarına el koyarak müvekkillerini işyerine sokmadıklarını, yetkisiz kişilerin şirket adına iş yaptıklarını, şirket adına borçlandıklarını :ileri sürerek haklı nedenlerle şirketin feshi ve tasfiyesini talep etmiştir.
Davalı şirket davaya yanıt vermemiştir.
Dava ihbar olunan Burhan B... mirasçıları, davacı Ali ile muris Burhan'dan kardeş olduklarını, sağlığında işyerinin Burhan'a bırakılması yönünde anlaşma sağlandığı, fiili taksime geçmeden Burhan'ın öldüğünü davacı Ali'nin ihtara rağmen müdürlük görevlerini yerine getirmediğini, mirasçı Gülay'ın işyerini çalıştırdığını bir kısım ortakların ve mirasçıların paylarını devredip devir işlemlerini yapmadığını savunmuşlardır.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, şirketin anasözleşmesinde 3 yıllık devir yasağı bulunduğundan pay devirleri için sürenin, dolmadığı davacıların hissedarlığının devam ettiği, ölen ortağın mirasçılarının şirketi yönetmeye başlayıp, davadan sonrada devam ettikleri, mal alını satımı ve borçlanmaların şirket adına yapıldığı, hesap verilmediği, bir kısım ortakların işyerine alınmadığı, müdürlük görevi verilmediği halde Gülay'ın şirketi yönettiği bu suretle TTK.nun 549. maddesindeki haklı nedenlerin oluştuğu gerekçesiyle davalı şirketin fesih ve tasfiyesine, tasfiye memuru atanmasına karar verilmiştir.
Kararı dava ihbar olunan Burhan B... varisleri temyiz etmiştir.
Dosyada mevcut şirket anasözleşmesinin incelenmesinde, davanın davalı şirketi temsile yetkili Ali Yılmaz B... tarafından açıldığı, şirketi temsil etmeye yetkili olan diğer ortak Burhan'ın öldüğü anlaşılmaktadır. Bu durumda şirket davada temsil edilmemiş, davacı ile menfaat uyuşmazlığı doğduğundan tüm ortaklar davalı gösterilmeyip eksikliğin resen gözönüne alınması gerekir.
Bu durumda davacılara HUHK.nun 39 ve 40. maddeleri uyarınca uygun bir süre verilerek, davalı şirketin iş bu davada temsil edilebilmesi bakımından kayyum atanması için dava açmaları sağlanıp, kayyum ataması yapıldıktan sonra şirketin davada temsil edilmesi sağlanarak, tarafların iddia ve savunmaları incelenmeli, hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar verilmelidir.
Yukarıda açıklanan eksiklik yerine getirilmeden hüküm kurulması doğru olmamış, temyiz edenlerin bu nedenle temyiz itirazları yerinde görülerek hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 30.3.1998 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.