 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/5678
Karar No : 1999/1746
Tarih : 02.03.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki Balıkesir 1.Asliye Hukuk Mahkemesince görülerek verilen 1.4.1998 tarih ve 893-408 sayılı kararın Yargıtay incelemesi duruşmalı olarak davalı kooperatif vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için belirlenen 26.l.1999 günde davalı avukatı Ali geldi davacı avukatı tebligata rağmen gelmediğinden temyiz dilekçesinin de süresinde verildiği anlaşıldıktan ve duruşmada hazır bulunan taraf avukatı dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakılmıştı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi Yaşar Z.Aslan tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler ' okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı kooperatifçe müvekkili hakkında verilen ortaklıktan ihraç kararının iptal davası sonucu iptal edilerek kesinleştiğini, ancak henüz ihraç kararı kesinleşmeden davalı kooperatifçe müvekkilinin ortaklık payının başkasına satıldığını belirterek, bir adet tripleks konutun müvekkiline tahsisini, eğer bu mümkün olmazsa (2.000.000)lira tazminatın faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı temsilcisi cevabında, davacının toplam ödemelerinin (14.000.000)liradan ibaret olduğunu, davacıya tahsis edilecek konut bulunmadığını, davanın zamanaşımına uğradığını savunmuştur.
Mahkemece, mübrez delillere, kooperatif kayıtlarına ve bilirkişi raporlarına dayanılarak, konut tahsisine olanak bulunmadığından davacının tazminat isteyebileceği, bunun da diğer ortaklara %56 oranında tamamlanmış olarak tahsis ve teslim edilen konutların dava tarihindeki değeri olan (1.670.183.036) lira ile davacının ödediği aidat toplamı (16.800.000)lira toplam (1.686.983.036) liradan konutların maliyet değeri olan (250.500.000) liranın mahsubu ile kalan (l.436.483.036)liradan ibaret olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile anılan meblağın yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Dairemizin önceki kararları ile ortağı bulunduğu kooperatiften haksız olarak ihraç edilen ve bu nedenle konut veya işyeri alamayan bir ortağın eksik ödemeleri nedeniyle kooperatiften ne miktar tazminat isteyebileceği (6) bent halinde sayılan hesaplama formülü ile belirlenmesi gerekeceği içtihat edilmiş idi.
Ancak, uygulamada bu formüldeki güncelleştirme işleminde gerek uyarlamaya esas alınan endekslerin değişik olması, gerekse bu formüldeki (5) ve (6) bentlerde yer alan iki çıkarma işleminin art arda uygulanması, kimi durumlarda eksik dahi olsa bir ödemesi olan ortağa verilmesi gereken bir tazminat miktarının mutlaka olması gerekirken, bu formülün sıfır veya eksi bakiye verebileceği gözlenmiştir.
Bu durum karşısında, tazminat hukuku ilkelerine ters düşen bu formülden (5) ve (6) nolu bentler çıkarılarak, (5) nolu bent yerine uyuşmazlığı daha adil çözüme vardırması düşünülen orantı formülü eklenmesi uygun görülmüştür. Ayrıca, bu formüldeki güncelleştirmede kullanılan endeksin (Toptan Fiyat Endeksi Artış Ortalaması)nın esas alınarak farklı bilirkişilere göre farklı kararların çıkmasını da önlenebileceği düşünülmüştür.
O halde, yukarıdaki açıklamalara göre, bu tür davalarda uygulanması gereken tazminat hesaplama ilkesinin aşağıdaki şekilde formüle edilmesi gerekmiştir.
1-Önce, ortaklara tahsil edilen konut veya işyerinin dava tarihi itibariyle rayiç değeri saptanmalıdır.
2-Davalı kooperatife normal ödemelerini gerçekleştiren bir ortağın ödemelerinin ödeme yaptıkları tarihler itibari ile toplam ödemeler dava tarihine kadar (Toptan Eşya Fiyat Endeksi artış ortalama rakamları esas alınarak) taşınarak, güncel değeri bulunmalıdır.
3-Bundan sonra, yukarıda (1) nolu bentte bulunan değerden (2) nolu bentte bulunan değer çıkartılarak kooperatife normal ödeme yapan bir ortağın, bu ödemelerine karşı ne miktar yararlanma sağladıkları ortaya çıkarılmalıdır.
4-Buna takiben, davacı eksik ödeme yapan ortağın ödentilere (2) nolu bentteki ilkelere göre dava tarihine taşınarak eksik ödeme miktarı da güncelleştirilmelidir.
5-Bu saptamalardan sonra, normal ödentilerini ödemiş bulunan bir ortağın yukarıda (2) nolu bentte bulunan ödemelerinin güncel değeri karşılığı, gene yukarıda (3) nolu bentte bulunan bir yararlanmayı sağladığına göre, davacının (4) nolu bentte eksik ödemelerinin güncel değerinin ne miktarda yarar sağlaması gerektiği orantı kurallarına göre belirlenmelidir. Yani, sonuç olarak (4) nolu bentte bulunan miktar (3)nolu bentte bulunan değerle çarpıldıktan sonra bulunan miktarın (2) nolu bentte bulunan miktara bölünmesi sonucu bulunacak miktar davacı ortağın bu davada kooperatiften istenmesi mümkün olan zarar miktarını belirleyecek ve mahkemece (talep de değerlendirilecek) bu miktara hükmedilebilecektir.
Yukarıdaki ilkeleri dikkate olmayan mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, 30.000.000 lira duruşma vekillik ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 02.03.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.