 |
T.C.
YARGITAY
On birinci Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/5619
Karar No : 1999/675
Tarih : 9.2.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KİRA SÖZLEŞMESİ
SÖZLEŞMENİN AMACA GÖRE (GAİ) YORUMU
ÖZET : ilk kira sözleşmesi ile sonradan düzenlenen ikinci yazılı anlaşmanın amaca göre (gai) yorumundan davacı kiracıların, kira sözleşmesinin tapuya şerhine karşılık, kiralananda yapacakları sabit tesisat ve ekleyecekleri menkul eşyaların raiç bedellerini, davalı kiralayandan isteme hakkından vazgeçtikleri anlaşılmasına göre, davanın reddi gerekir.
(818s. BK. m. 18)
Taraflar arasındaki (Denizli 4. Asliye Hukuk Mahkemesi)nce görülerek verilen 28.4.1998 tarih ve 878-421 sayılı kararın Yargıtay incelemesi duruşmalı olarak davalı vekili tarafından istenmiş olmakla temyiz dilekçesinin de süresinde verildiği anlaşıldıktan sonra tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkillerinin kiracısı bulundukları moteli tahliye ettiklerini, ancak sözleşmenin 8. md. uyarınca kiralanana kiracı müvekkillerince yapılan sabit ve sökülmesi mümkün olmayan veya söküldüğünde işe yaramayacak tesisat ve eşyalar ile diğer menkullerin rayiç bedelleri karşılığında mal sahibi davalıya bırakılmasının kararlaştırıldığını ve müvekkillerinin bu kapsamda davalılar (6.085.730.000) lira alacakları bulunduğunu ileri sürerek, anılan meblağın reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, sözleşme bitiminde, davaya konu eşya bedellerinin kira borçlarına mahsup edildiğini ve 10.3.1992 tarihli anlaşma ile davacılarca hiçbir talepte bulunulmayacağının beyan edildiğini, esasen altı yıllık kullanımdan sonra bu malların değersiz ve kullanışsız hale geldiğini, reeskont faizi istenemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, kira sözleşmesi, delil tespit işlemine, sunulan belgelere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, 22.9.1989 tarihli kira sözleşmesinin 8. maddesinin taraflar arasındaki 10.3.1992 tarihli sözleşme ile ortadan kaldırılmadığı, buna göre davacının kiralanan motele yaptığı sabit yatırımlar ve koyduğu taşınır mallar bedelini isteyebileceği ve bu miktarın kiralanmasının tahliye edildiği tarihteki rayiçlere göre (3.228.740.000) lira olduğu gerekçesiyle davanın bu miktar üzerinden kısmen kabulüne, alacağın yasal faiz işletilmesine karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Borçlar Kanunu'nun 18. maddesi hükmüne göre, sözleşmenin kapsam ve içeriğini belirlemede, tarafların gerçek ve ortak amaçlarını aramak gerekir. Hukuki işlemlerde yer alan beyanların içeriği ile bunların hukuki sonuçları bir bütün oluşturduğundan, yapılacak yorum faaliyeti, hem içeriği hem de beyanın doğuracağı hukuki sonuçları kapsamalıdır. Hukuki bir sonuca temel oluşturan beyanın yorumunda, muhatabın bu beyana hangi anlamı vermesi beklenebilecekse, bu anlamın ortaya çıkarılması yapılacak yorumun özüdür. Bu çerçevede, yanlış kullanıldığı açık olan deyim, ibare ve sayıların, yapılan hukuki işleme geçerlilik ve işlev kazandırmaya dönük olarak düzeltilerek yorumlanması, yeterince aydınlık olmayan hususların açıklanan kural doğrultusunda anlamlandırılması gerekir.
Taraflar arasındaki 22.9.1989 tarihli kira sözleşmesinin 8. maddesi ile davacı kiracıların, davalıya ait kiralanana yapacakları sabit tesisat ve ekleyecekleri menkul eşyaların rayiç bedellerini kiralayandan isteme hakları bulunduğu, izleyen 9. maddede ise davacıların istemesi halinde kira sözleşmesinin tapuya şerhi öngörülmüş bulunmaktadır. Daha sonra, 10.3.1992 tarihinde düzenlenen yazılı anlaşma ile de davacı kiracılarca, 22.9.1989 tarihli sözleşmenin 9. maddesindeki hükümlerden dolayı davacıların davalıdan hiçbir talepte bulunmayacakları taahhüt edilmiştir. Kira sözleşmesinin 9. maddesi ile kiracılarca tapuya kira şerhi verilmesini isteme hakkı düzenlenmiştir. Bu şerh, çok önce 19.2.1990 tarihinde tapuya verilmiş olup, dava sırasında da varlığını koruduğu tapu idaresinden gelen cevaptan anlaşılmaktadır. Bu demektir ki, esasen gerçekleştirilen kira şerhi işleminden feragat söz konusu olamaz. 10.3.1992 tarihli anlaşma ile olsa olsa davacı kiracılarca, kira sözleşmesinin 8. mad. ile kendilerine tanınan sabit tesisat ve eşya bedelini kiralayandan isteme hakkından vazgeçtikleri sonucu çıkarılabilir. Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, sözleşmenin amaca göre (gai) yorumu, böyle bir sonucun varlığını zorunlu kılmaktadır. 0 halde, 10.3.1992 tarihli sözleşme içeriği dikkate alınarak davanın reddi gerekirken, yazılı gerekçelerle davanın kısmen kabulü doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına (BOZULMASINA), 30.000.000 lira duruşma vekillik ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 9.2.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.