 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/2582
Karar No : 1998/6074
Tarih : 1.10.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davadan dolayı Ankara 1.Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 18.12.1997 tarih ve 55-649 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 29.9.1998 gününde davacı avukatı Sevda Uğur A... ile davalı avukatı Birhan K... gelip temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması duruşmadan sonraya bırakılmıştı. Bu kerre dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirkete ait olup davalıya kasko sigortası yaptırılan aracın 21.8.1995 tarihinde meydana gelen trafik kazasında hasarlandığını, davalının sigorta tazminatını ödemeye yanaşmadığını ileri sürerek bu dava ve birleştirilen davada toplam 2.700.000.000 liranın olay tarihinden itibaren %84 oranında faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, yasal süresinden sonra verdiği cevap dilekçesinde, sigortalı araç sürücüsü Pulat K...'ün trafik kazası sonrasında yaralı olan diğer araç sürücüsünü ve araçları olay yerinde bırakarak kaçtığını, ertesi günü karakola teslim edildiğini, olayı müteakip alkol raporunun alınmadığını, bu sürücünün alkollü olduğuna dair duyumlar alındığını, tazminat talebini karşılanabilmesi için gerekli olan alkol muayene raporunun ibraz edilmediğini, dolayısıyla sigortacının tazminat sorumluluğunun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiş, birleştirilen davada davalı cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, dosyadaki kanıtlar ve bilirkişi raporuna göre, davalı vekilinin cevap dilekçesinin süresinde verilmediği davacı vekilinin savunmanın genişletilmesine itiraz ettiği, HUMK.m.201 gereğince süresinde cevap vermeyen davalının davayı inkar etmiş sayılacağı, bu nedenle davalı vekilinin, sigortalı araç sürücüsünün alkollü olarak araç kullandığına ilişkin bildirdiği delillere ve savunmasına itibar edilemeyeceği, kaldı ki hasarın poliçe teminatı dışında olduğu hususunun ispat külfeti davalı sigortacıda olup; bu sürücünün alkollü olduğu yolunda kanıt ibraz edemediği, davacının aracında meydana gelen hasarın 1.794.092.184 lira tutarında olduğu gerekçesiyle bu meblağın olay tarihinden itibaren reeskont oranında (%57) faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve sigortalı araç sürücüsünün alkollü araç kullandığı iddiası ile oluşan zararın teminat dışı olduğunu ispat yükünün davalı sigorta şirketi üzerinde bulunmasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Ancak, sigorta bedelini ödeme borcu ne zaman muaccel olacağı TTK.m.1299/1'de düzenlenmiş olup; buna göre rizikonun gerçekleştiğini sigortacıya ihbar borcunun TTK.m.1292 hükmünce doğduğu tarihte borç muaccel hale geleceğinden, somut olayda davacı sigorta ettirenin davalıya müracaatla elindeki belgeleri hangi tarihte verdiği saptanarak buna göre temerrüt tarihini belirlenmesi gerekirken, olay tarihinden itibaren temerrüt faizine hükmedilmesi doğru görülmemiş ve hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda 1.bentte yazılı nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2.bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 30.000.000 lira duruşma vekillik ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 1.10.1998 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.