 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/2468
Karar No : 1998/4079
Tarih : 1.6.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davadan dolayı Gaziantep Asliye 4.Hukuk Mahkemesince verilen 20.l.1998 tarih ve 673-2 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği, konuşulup düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkillerinin davalı şirket ortağı olduğunu, anasözleşmenin 19. maddesi uyarınca olağan genel kurul toplantısının engeç, Mart ayında yapılması gerektiğini toplantı ilan ve toplantı günü arasında en az 15 gün olması gerektiğini, anasözleşmenin 20. maddesi uyarınca nama yazılı pay sahiplerine toplantı, günü, yeri, gündeminin taahhütlü mektupla bildirilmesi gerektiğini ancak belirtilen bu hususlara uyulmadan genel kurul
toplantısı yapıldığını, davacıların genel kurula katılmasının engellendiğini, bu şekilde yasa ve anasözleşmeye aykırı yapılan 12 .4.1997 tarihli genel kurul toplantısından davacıların tesadüfen haberdar olduğunu belirterek yasa ve usule aykırı genel kurulun ve bu kurulda alınan kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacıların da ortak olduğu ; şirketin: baba ve çocuklardan oluştuğunu, 27.6.1995 günlü Resmi Gazetede yayınlanan sermayenin 5.000.000.000 TL'na çıkarılmasına ilişkin KHK gereği şirket genel kurul toplantısının en geç 26.6.1997 günü yapılması gerektiğini, toplantının bu tarihte yapılmaması halinde fesh edilmiş olacağını, bu toplantıda alınan kararların ortaklığın ve ortakların yararına olduğunu , çağrıda usulsüzlük olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; iddia, savunma ve. toplanan kanıtlara göre, genel kurul ilanının 11.6.1997 tarihinde, genel kurul toplantısının ine 26.6.1997 tarihinde' yapıldığı, üyelerin imzalarının alındığı çağrı kağıdında davacıların imzalarının bulunmadığı, ilanın toplantı gününden on az iki hafta önce yapılması gerektiği, davacıların taleplerinin yasa ve anasözleşmeye uygun olduğu gerekçesiyle davalı anonim şirketin 26.6.1997 günlü genel kurul toplantısının ve bu toplantıda alınan kararların iptaline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Bir ortağın genel kurul toplantısına sırf usulüne uygun çağrılmamış olması, genel kurulda alınan kararların iptali için tek başına dava açma hakkı verir ise de, usulsüz çağrı başlı başına genel kurul kararlarının iptali için neden değildir. Davacı ortaklar bu davada ayrıca yasa, anasözleşme ve iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu iddia ve isbat etmek koşuluyla genel kurul kararını iptal ettirme olanağına sahiptirler. O halde mahkemece, iptali istenen 26.6.1997 tarihli genel kurulda alınan kararların yasa, anasözleşme ve iyiniyet kurallarına aykırı olup olmadığı araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarımın kabulüyle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 1.6.1998 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.