 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/2256
Karar No : 1998/4040
Tarih : 1.6.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davadan dolayı Adana Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 16.7.1997 tarih ve 659-542 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz
dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilin davalı kooperatif üyesi iken ihraç edildiğini, ihraç kararının iptali davasının kabul edilip kesinleştiğini, yargılama sırasında verilen ihtiyati tedbir kararına rağmen yani ortak alınıp müvekkile tahsisi gerekeni konutun yeni ortağa tahsis edildiğini ileri sürerek; kooperatifçe tahsis edilen konutun aynen teslimi, mümkün-olmaz ise konut bedeli 40.000.000 lira ile 10.000.000 lira kira gelir kaybının 1.1.1990 tarifinden itibaren %54 faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir.
Davalılar Nihat, Şerif ve Neysel vekilleri kooperatifin tasfiye, edilip sicilden terkin edildiğini, yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, müvekkillere husumet yöneltilemeyeceğini, istenen miktar ile faiz oranını fahiş olduğunu ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Davalı kooperatif davaya yanıt vermemiştir.
Mahkemece; davanın kooperatif açısından kısmen kabulü ve diğer davalılar hakkında reddine karar verilmiş olup, davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 1996/4143-4653 sayılı ilamında belirtilen gerekçelerle bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, her ne kadar dava sadece davalılar yönetim kurulu üyelerine hasredilmiş ise de bozma ilamı uyarınca kooperatifin yeniden ihyası için davacı vekiline verilen süreye rağmen ihya yoluna gidilmediği, oysa önce kooperatifin yeniden ihyası ve varsa yönetim kurulu üyelerinin kusurunun araştırılması, gerektiği, yönetim kurulunun kusuru saptandığından öncelikle kooperatif tüzel kişiliğinden zararın istenmesi. aksi halde yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğunun doğabileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava; Kooperatifler Yasası'nın 62 nci maddesine dayanılarak açılmış bir tazminat davasıdır. Mahkemece; tasfiye ve sicilden terkin edilmiş davalı kooperatif hakkında davanın kabulüne, diğer davalılar olan yönetim kurulu üyeleri hakkındaki davanın reddine karar verilmesi üzerine Dairemizce kooperatifin ihyası için davacıya fırsat ve süre verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulması üzerine davacı vekili davasının sadece yönetim kurulu üyelerine hasretmiştir. Mahkemece yönetim kurulu üyelerinin doğrudan sorumluluğuna gidilemeyeceği gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Kooperatifler Yasasının 62 nci maddesi ve yine yasanın 98. maddesi yollaması .ile; TTK.nun 336 ncı maddesi uyarınca yönetim kurulu üyeleri yasa ve anasözleşmenin kendilerine yüklediği görevleri kasden veya ihmal ile yerine getirmedikleri, takdirde oluşacak zararlardan ortaklara karşıda sorumludurlar. Bu sorumluluklarının saptanması için tüzel kişiliğe karşı dava açılmasına gerek olmayıp doğrudan yönetim kurulu üyelerine husumet yöneltilmesi mümkündür. O halde mahkemece Kooperatif Yasası 62.maddesi ve TTK.336.maddesi uyarınca işin özüne girilerek taraf delilleri toplanıp sonucuna göre karar verilmesi gerekir iken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 1.6.1998 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.