 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/1090
Karar No : 1998/2862
Tarih : 27.4.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davadan dolayı Ankara 4.Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 12.11.1997 tarih ve 596-544 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkillere ait biçer döver'in davalıya ait trende taşınır iken aşırı hız sonucu raydan çıkan trenin devrilmesi nedeniyle hasarlandığını, hasar bedeli 750.000.000 TL' nın tamirciye ödendiğini, ancak biçer-döverin 45 gün boyunca tamir nedeniyle çalışamadığını ileri sürerek 1.350.000.000 TL gelir kaybının olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, davacıların makinasında meydana gelen hasar bedelinin çekincesiz alındığını, bu nedenle mahrum kalınan kazanç kaybının istenemeyeceğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna göre, davalının hasar bedelini tamirciye ödediği, taraflar arasında hasar bedeline ilişkin ibralaşma söz konusu olmadığı davacının kar kaybına yönelik tazminat isteme hakkı bulunduğu, makinanın 45 gün boyunca tamirde kaldığı, davalının bu süreye itirazı olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 622.409.100 TL'nın 8.11.1996 tarihinden itibaren %30" yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava; davalı kurumca taşınması üstlenilen biçer-döver makinasının taşıma sırasında hasarlanması nedeniyle uğranılan kazanç kaybının tahsiline yöneliktir. Biçer-döverde oluşan hasar taraflarca karşılıklı olarak anlaşma suretiyle tesbit edilmiş ve hasar bedeli ödenmiştir. Bu husus dava konusu değildir.
Eşya naklinde oluşan hasar ve ziya nedeniyle nakliyecinin sorumluluğu T.T.K.785 ve 786.maddelerinde tesbit edilmiştir. Davacıların hasar nedeniyle biçer-döveri çalıştıramamasından dolayı uğradığı kar mahrumiyetini isteyebilmesi ancak T.T.K.nun 786.maddesinin son fırkasında sayılan, taşıyıcının ağır kusuru veya hilesinin mevcudiyeti halinde mümkündür. Davacı yargılama sırasında davalının ağır kusurundan da sözetmek suretiyle bu konudaki Yargıtay kararlarını ibraz etmiş, iddiaya karşı çıkılmamıştır. O halde mahkemece; T.T.K.nun 786/3.maddesinde açıklanan ağır kusur durumunun değerlendirilip sonucuna göre karar vermek gerekir iken, yazılı şekilde eksik incelemeye dayanılarak hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 27.4.1998 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.