 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/1019
Karar No : 1998/2619
Tarih : 20.4.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
818/m.42,43
Taraflar arasındaki davadan dolayı Fatih 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen 29.4.1997 tarih ve 727-284 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, davalının müvekkili ile abonelik sözleşmesi olmadığı halde, haricen elde ettiği decoder ile işyerinde şifreli maç yayınlarını izlettiğini ileri sürerek 50.000.000 lira tazminatın davalıdan reeskont faizi ile tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, olayın müvekkilinin bilgisi dışında gerçekleştiğini, isteğin fahiş olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre, davalının abone olmadan işyerinde şifre çözücü decoder kullanarak şifreli maç yayını izlettiği, Ekim 1995 abonelik ücretinin 45.000.000 lira olduğu gerekçesiyle 45.000.000 lira tazminatın davalıdan 15.10.1995 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline fazla istemin reddine karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Davalı, davacı ile sözleşme yapmadan, davacının şifreli yayınlarını işyerinde müşterilerine seyrettirdiği anlaşılmaktadır. Davacı tarafından yapılan yayın, 3984 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkındaki Kanun'a dayanılarak, Radyo Televizyon Üst Kurulu'nca yürürlüğe konulan, Radyo Televizyon Yayın İzni İle Lisans Yönetmeliği'nin 2/f, geçici 5. madde ve Radyo Televizyon Üst Kurulu Yayın Lisans ve İzin Yönetmeliği'nin 10/7. maddeleri uyarınca yapılmakta olup, değinilen yasa ve yönetmeliklerle hukuken koruma altına alınmış bulunmaktadır.
Davacı tarafından yapılmakta olan yayınlar sadece abonelik sözleşmesi ve abonelere verilen şifre çözücü decoderlerle, sözleşmede belirtilen yerlerde izlenebilir. Böyle bir abonelik sözleşmesi yapılmadan, davacı şirkete ait şifreli yayınların izlenmesi ve izlettirilmesi zararlandırıcı bir haksız eylem teşkil eder.
Davalının kahvehane olarak çalıştırdığı işyerinde yapılan tespitte, şifreli yayınlanan futbol karşılaşmasının müşterilerine seyrettirildiği belirlenmiştir. Davalının bu eylemi dışında, başka günlerde de haksız eylemini devam ettirdiği konusunda bir tespit bulunmadığı gibi, böyle bir iddiaya da rastlanılmamıştır. Öte yandan davacı ile davalı arasında sözleşme bulunmadığından, davalı hakkında abonelik sözleşmesinin hukuki sorumluluk hükümlerinin uygulanması da mümkün değildir. Bu durumda davalının işyerinde yapılan "bir güne" ilişkin tespitle 1 yıllık abonman ücretine mahkum edilmesi doğru değildir.
Buna göre; mahkemece, davacıya, davalının haksız eylemi nedeniyle uğradığı zararın nelerden ibaret olduğu açıklattırılarak, davalının bu haksız eylemi gerçekleştirdiği yerin niteliği göz önünde bulundurulup, gerektiğinde bilirkişi incelemesi yaptırılmak ve BK'nin 42-43. maddeleri uyarınca makul bir tazminata karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine 20.4.1998 tarihinde oybirliği ile karar verildi.