Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/10037
Karar No : 1999/1955
Tarih : 8.3.1999

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
6762/m.1295/2, 1297/2
 
Taraflar arasındaki davanın Ankara Asliye 7.Ticaret Mahkemesince görülerek verilen 18.6.1998 tarih ve 243-574 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi Ahmet Susoy tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkiline ait aracın davalı şirket acentası E. Sigorta Aracılık Hizmetleri Ltd Şti. tarafından ilk primi alınarak kasko sigortasının yapıldığını, ancak aracın uğradığı kaza sonucu oluşan 600.000.000 lira zararın ödenmediğini ileri sürerek, bu miktar tazminatın kaza tarihinden işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili davaya cevabında, davacının poliçe peşinatı ile taksitlerini yatırmamış olması nedeniyle poliçe teminatının hiç başlamadığını, davalı tarafından ibraz edilen makbuzun müvekkili şirket acentasına ait olmadığı gibi kime ait olduğunun da bilinmediğini, kaldı ki bu makbuzun da düzmece olduğunu davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosyadaki kanıtlara nazaran, davaya konu sigorta poliçesinin Ankara'da tanzim edildiği ve poliçe bedelinin ( 11.513.025 )lira peşin+5 taksitle toplam ( 46.043.025 ) lira tuttuğu, buna karşın davacının yaptığı ödemelerin delili olarak "Ö...m Pazarlama" antetli üç adet makbuz ibraz ettiği, oysa bu şirketin davalı şirketle hiçbir hukuki bağının bulunmadığı, tali acentaların ise sözleşme yapma ve prim tahsil etme yetkilerinin olmadığı, davacının dosyaya sunduğu üç adet makbuz toplamının poliçe prim bedelinden daha fazla olduğu ve birer ay arayla kesilmiş olmalarına rağmen birbirini takip eden seri numaraları taşıdığı, davacının daha önce açtığı davadaki beyanlarıyla bu davadaki beyanlarının çelişki arzettiği, davacının prim ödemesini kanıtlayamadığı ve TTK.nun 1297. maddesi gereğince teminatın başlamadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, kasko sigorta sözleşmesine dayalı sigorta tazminatı istemine ilişkin bulunmakta olup, mahkemece uyuşmazlığın çözümünde Türk Ticaret Kanunu'nun 1295/2 ve 1297/2 nci maddeleri uygulanmış bulunmaktadır.
Davacı, TTK.nun 1295/3.maddesi gereği sigorta priminin tamamının 8.1.1996 gün 28 nolu makbuzla ödendiğini, diğer makbuzların davalı şirket acentasının Batman bürosunca merkeze taksitler halinde iletilmek istenilmesi nedeniyle tanzim edildiğini ileri sürmüş, davalı şirketi ise bu iddiaya karşı anılan makbuzun düzmece olarak tanzim edilip, acentasına ait olmadığı dolayısıyla TTK.nun 1295/3 ve 1297/2.maddeleri uyarınca tazminat ödeme yükümlülüğünün bulunmadığını savunmuştur. Mahkemece davacının prim ödeme yükümlülüğünü kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine dair hüküm tesis edilmiş ise de, poliçe bedelinin davalı şirket acentası olan E. Sigorta Aracılık Hizmetleri Ticaret Ltd Şti. kayıtlarına intikal edip etmediği araştırılmaksızın ve acenta tarafından primin tahsil edildiğinin anlaşılması durumunda pirim bedelinin davalı sigorta şirketine intikal ettirilip ettirilmemesinin sigortalıyı ilgilendirmeyip, acenta ile sigorta şirketi arasındaki iç ilişkiyi ilgilendirdiği düşünülmeden karar tesisi doğru görülmemiştir. Bu durumda mahkemece yapılacak iş, keyfiyetin anılan acentadan sorulmak ve gerektiğinde anılan şirketin kayıt ve defterleri de bilirkişi aracılığıyla incelettirilerek oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar vermekten ibarettir. Mahkemece bu yön gözardı edilerek noksan inceleme sonucu, yetersiz gerekçeyle karar tesisi doğru olmamış ve kararın açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda ( l ) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ( 2 ) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 8.3.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Alacak tahsil] Vekalet sözleşmesinde zamanaşımı süresi başlangıcı 
  • 23.04.2024 00:24
  • [Mirasçılık] Abilerim babamı sokağa atıyor. Dedem tapuyu abilerimin üzerine yapmış. 
  • 22.04.2024 06:30
  • [Boşanma davaları] Vasi ataması hk. 
  • 18.04.2024 09:43
  • Beraat sonrası yurtdışı çıkış yasağı kaldırma sorunu 
  • 16.04.2024 15:18
  • [İcra takipleri] Icrada borçlunun yaptiği işlem zamanaşimini keser mi? 
  • 16.04.2024 14:18


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini