 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/10031
Karar No : 1999/250
Tarih : 29.1.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
İŞLEME ESER
ESERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINI MENETME
İYİNİYET
ÖZET : Daha önceki eserlerinde değişiklik yapılmasına itiraz etmeyen davacı eser sahibinin, daha sonraki eserinde izni olmadan ekleme ve değiştirme yapılamayacağı şeklindeki iddiaası, MK.nun 2/2. maddesinde yazılı hakkın, kötüye kullanılması olup bu husus, hakim tarafindan re'sen gözetilmelidir.
(743 s. MK. m. 2/2)
(5846 s. FSEK. m. 6, 16, 52, 66/c, 69)
(818s. BK. m. 11/2)
(YİBK. 30.9.1 988 gün ve E. 1987/2, K. 1988/2 s.)
Oner ile Muzaffer arasındaki davadan dolayı (Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi)nce verilen 9.10.1997 gün ve 96/374-97/502 sayılı kararı onayan Daire'nin 16.6.1997 gün ve 98/2033-4576 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin çevirdiği ve davalıya ait yayınevi tarafından yayınlanan eserine, orjinaline aykırı düşen birçok eklemler ve değişiklikler yapıldığını, yapılan bu ekleme ve değişiklerin müvekkiline mal edilmesinin doğal olduğunu, orjinal eserin bu şekilde değiştirilmesinin, eser niteliğini ortadan kaldırabileceğini, esere yapılan bu ekleme ve değişikliklerin FSEK. 16. maddesine aykırı olduğunu ileri sürerek aynı Yasanın 66/c ve 69. maddeleri uyarınca çeviri eserin yayınının ve dağıtımın durdurulup, kitapların toplatılmasını, eser üzerindeki manevi haklara yapılan tecavüzlerin önlenmesini ve kaldırılmasını, değişiklikler ve eklemelerin müvekkilince yapılmadığının ilanını (500.000.000) lira mesleki tazminatın şimdilik (1.000.000) lira maddi ve (100.000.000) lira manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında çeviriye konu olan kitabın ilgili bölümünün müvekkili yayınevini de bünyesinde barındıran yayın ve redaksiyon kurullarından geçtikten sonra davacının görgü ve bilgisi dahilinde yayınlandığını çeviri ücretinin ödendiğini davacının ödemeyi ihtirazı kayıtsız kabul ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, taraflar arasında yazılı bir yayın sözleşmesi bulunmadığı davacıya ait ve birden fazla baskısı yapılan daha önceki çeviri eserlere de benzer ekleme ve değişikler yapılarak basıldığını davacının bu uygulamaya bir itirazı olmadığı böylece davacıya ait çeviri eserlerin redaksiyon kurulundan ekleme ve değişiklik görerek basımının yapıldığı, bu şekildeki basım işinin taraflar arasında teamül haline dönüştüğü, davacı tarafından da bu teamülden ayrı biçimde eserin basımı konusunda ihbarda bulunulmadığı bu uygulamanın yıllarca devam ettiği, uzun yıllardan beri uygulanan bu durumun yasaya aykırılığının ileri sürülmesinin iyiniyet kurallarıyla bağdaşmadığı, uygulamanın aksine bir davranışta bulunmaksızın çeviriyi yapan, ekleme ve değişiklikleri görerek çeviri ücretini alan bu konuda herhangibir itirazda bulunmıyan davacının FSEK. hükümlerine dayanarak talepte bulunamıyacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacının temyizi üzerine karar Dairernizce onanmıştır.
Davacı vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
Marks Engels tarafından yazılmış olan "On Litaratüre And Art" isimli eserin davacı Öner tarafından yapılan Türkçe çevirisinin, yayınevi sahibi davalı Muzaffer tarafından yayınlandığını ve ilk baskısının yapıldığı Kasım 1995 tarihinde kitabın bir adedinin davacıya verildiği, davacının telif ücretini aldığı ve kitaba yapılan ekleme ve değişiklikler hakkında bilgi sahibi olduğu halde hiçbir ihtirazı kayıt ileri sürmediği, kitabın yayınını durdurmak için girişimde bulunmadığı Temmuz 1996 tarihinde işbu davayı açtığı ve aksi kanıtlanmıyan ve itiraz edilmeyen davalı savunmasında belirtildiği üzere 1970 yılında davacı tarafından çevirisi yapılan ve 1973 yılına kadar 7. baskısı yayınlanan Engels'in (Utopik Sosyalizm ve Bilimsel Sosyalizm) isimli çeviri eser ile ilk baskısı Haziran 1979 da yapılan ve sonraki yıllarda 4 baskısı daha yapılan keza çevirisi davacı tarafından yapılan ve yine davalı tarafından yayımlanan Marks - Engels'in (Kadın ve Aile) isimli kitaplarda da dava konusu kitaplarda olduğu gibi davacının yazılı izni olmadan ekleme ve değişikliklerin yapıldığı davacının bunları aynen benimseyip çeviri ücretini aldığı uyuşmazlık konusu bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık konusu olmayan bir husus da fikri ürünün FSEK. 6 md. kapsamında çeviri türünden "işleme eser" olduğu, davacının işleme eser sahipliği sıfatının bulunduğu, davanın FSEK. md. 16 anlamında "manevi hak ihlali" nedeniyle açıldığı Dairemizce de benimsenmiş bulunmaktadır.
Öte yandan FSEK 52 maddesine göre, mali haklara ilişkin sözleşme ve tasarrufların yazılı olması gerektiği, bu koşulun sıhhat şartı niteliğinde bulunduğu, Dairemizin 4.12.1975 gün, 1975/4967 - 7001 sayılı kararında vurgulandığı gibi, sıhhat vasfının "Zımni Rıza veya "Zımni İzin" ile ortadan kaldırılamayacağı benimsenmekte ve uygulama bu doğrultuda devam etmektedir.
Ayrıca bazı hallerde manevi hakların kullanılmasına eser sahibinin yazılı izin vermesi ile muvafakat edebileceği öğretide bazı yazarlarca kabul edildiği gibi Dairemizce de bu husus benimsenmiş bulunmaktadır (Bkz. Nuşin Ayiter, Hukukta Fikir ve Sanat Ürünleri Ank. 1981 Sh. 198, Şafak Erel, Türk Fikir ve Sanat Hukuku Sh. 98, Y. 11. HD. 12.12.1995, Esas No : 1995/6393-9199).
FSEK. 16/1 maddesinde (eserde eser sahibinin izni olmadan kısaltma ekleme ve değiştirme yapılamaz) kuralı ile aynı Yasanın 52 maddede yer alan yazılı sözleşme ve izin kuralının sıhhat şartı olması karşısında MK. 2. maddesinin somut olaya uygulanıp uygulanmayacağının da tartışılması gerekir. BK.nun 11. maddesinin 2. fıkrasına göre, kanunun öngördüğü şekil, bir geçerlik (sıhhat şartı) olarak düzenlemiş ise buna uyulmadan yapılan sözleşmeler ve hukuki işlemler geçersizdir. Bu geçersizliğin hukuki mahiyeti tartışmalı olmakla birlikte İsviçre Federal Federal Mahkemesi ve Yargıtay burada butlan'dan söz edebileceğini, bunun hakim tarafından re'sen göz önünde bulundurulacağını kabul etmektedir. Şekle aykırılık ile hakkın kötüye kullanılması yasağı kuralının çatışması halinde hangisine öncelik verileceği de uygulamada tartışılmıştır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel kurulunun 30.9.1988 gün, Esas No : 1987/2, Karar No : 1988/2, YHGK.nun 12.5.1965 gün, Esas No : 5/D-4 Karar No : 203, 13.2.1974 gün, 524/103 sayılı, 2.10.1974 gün 2/810 - 1043, 7.12.1983 gün 4/224 - 1276 sayılı kararlarında vurgulandığı gibi MK.nun 2. maddesinin 2. fıkrasında düzenlenen hakkın kötüye kullanılması yasağı kuralının amacı, hakime özel ve istisnai hallerde (adalete uygun düşecek şekilde) hüküm verme imkanı sağlamaktır. Hukukun her alanında uygulanma niteliğine sahip olan hakkın kötüye kullanılması yasağı, şekle aykırılığı ileri sürme hakkı için de bir sınır teşkil etmekte olup bu buyurucu kuralın hakim tarafından resen gözetilmesi gerektiği ve bu hususun kamu düzenini ilgilendirdiği kabul edilmektedir.
Sonuç olarak somut olayın özelliği itibariyle davacının eserde izni olmadan ekleme ve değiştirme yapılamayacağı şeklindeki iddiası yukarıda özetlenen duruma göre MK. 2/2 fıkrasında yazılı hakkın kötüye kullanılması olarak öngörüldüğünden kabul edilmemiştir. Dairemizin 16.6.1998 gün, 1998/2033 - 4576 sayılı onama kararının gerekçesi değiştirilerek yukarıda gerekçelerle onama kararı doğru bulunduğundan davacı vekilinin karar düzeltme talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK.nun 442. maddesi gereğince (REDDİNE), bakiye 1.220.000 lira karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK.nun 442/3. madde hükmü uyarınca takdiren 1.250.000 lira para cezasının karar düzeltilmesini isteyenden alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine, 29.1.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.