 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/10000
Karar No : 1999/2055
Tarih : 11.3.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davanın Malatya 1.Asliye hukuk Mahkemesince görülerek verilen 3.11.1998 tarih ve 362-588 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi Hüseyin Ulus tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı üyesi olduğu davalı kooperatifin 2.5.1998 tarihli genel kurul toplantısında nisap oluşmadığı halde yönetim kurulunun kendi oylarıyla ibra edildiğini, bilanço görüşmelerinde de aynı şekilde davranıldığını ve genel kurul tebligat ve ilanlarının da usulüne uygun olmadığını ileri sürerek, anılan toplantıda alınan 4,5 ve 6 numaralı kararların iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı temsilcileri davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece davacı alınan kararlara muhalefetini tutanağa geçirmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Kooperatifler Kanununun 53/1. madde ve bendinde, genel kurul toplantısına katılmaya yetkili olmayan kimselerin karara katılmış bulunduklarını iddia eden pay sahiplerinin alınan kararın iptalini isteyebilecekleri öngörülmüştür. Kooperatifler Kanununun 98.maddesi yollamasıyla T.Ticaret Kanunun 361.maddesi uyarınca, genel kurula katılma hakkı bulunmayan kimseler kararlara katılmış ve bu katılım sonuca etkili olmuş ise, bu kararların iptali istenebilecektir (Gönen Eriş, Uygulamalı Kooperatifler Hukuku S.882). Aynı Yasanın 361/3.madde ve fıkrasında, böyle bir durumda pay sahiplerinin önceden itiraz etmemiş olsalar dahi iptali isteminde bulunabilecekleri öngörülmüştür.
Davaya konu 2.5.1998 tarihli genel kurul tutanağının incelenmesinde, yönetim ve denetim kurullarının oy çokluğuyla ibra edildikleri, oy sayılarının belirtilmediği, hazirun cetveline göre kooperatifin sekiz ortağından yönetici ve denetçiler dahil yedisinin toplantıya katıldığı, bir oyun dahi sonucu etkiler nitelikte bulunduğu anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca, mahkemece kurallarda görev alanların kendi ibralarına katılmaları halinde, muhalefet şerhli aranmaksızın bu kararların iptalinin istenebileceği ve davaya konu olayda bu katılımın oylamanın sonucuna etkili olduğu gözetilerek dava konusu genel kurul toplantısında, gündemin beşinci bendinde alınan yönetim ve denetim kurullarının ibrasına dair kararın iptaline karar verilmesi gerekirken. muhalefet şerhi bulunmadığı gerekçesiyle bu istemin reddine karar verilmesi yerinde görülmediğinden kararın bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halında temyiz edene iadesine, 11.3.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.