 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/9647
Karar No : 1998/484
Tarih : 6.2.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
İTİRAZIN İPTALİ
ALACAĞIN LİKİT OLMASI
REESKONT FAİZİ
KARAR ÖZETİ: 1. İtirazın iptali istemi kabul edildiğine ve borç tutarı da likit bulunmasına göre, davacı yararına inkar tazminatına karar verilmesi;
2. İcra takibinde reeskont faizi üzerinden temerrüt faizi talep edildiği halde, tarafların sıfatına göre, bu istemin kabulüne karar verilmesi gerekir.
(2004 s.İİK.m.67)
(3095 s. Faiz K.m.2/3)
Taraflar arasındaki davadan dolayı; (İzmir 10. Asliye Hukuk Mahkemesi)nceverilen 23.9.1997 tarih ve 149-841 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, davalının müvekkilinden muhtelif inşaat malzemeleri satın aldığını, (65.000.000) TL. İlk borcunu ödemediğini bunun için takip yaptığını davalının yapılan takibe itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline takibin devamına %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddiaya, savunmaya, toplanan delillere göre, davalı taraf satın alınan malzemelerin bedelini ödediğini kanıtlayamadığı yemin teklifin davacı tarafça kabul edildiği gerekçesiyle davanın kabulü ile İzmir 11. icra Müdürlüğünün 1996/214 sayılı dosyasına davalının yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına taraflar arasındaki ilişki ticari ilişki olmadığından takip tarihi itibariyle yasal faiz yürütülmesine, ortada yargılamayı gerektirir hal bulunduğundan inkar tazminatı isteğinin reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Davalı borçlu aleyhine usulüne uygun icra takibi yapılmış ve borçlu icra takibine itiraz etmiştir.
Davacı alacaklı açtığı davada İİK.nun 67. maddesi uyarınca itirazın iptalini istemiş ve bu istem kabul edildiğine ve borç tutarı da likit bulunmasına göre, davacı yararına %40 tazminata karar vermek gerekirken yazılı biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2-Davacı taraf, icra takibinde reeskont oranı üzerinde temerrüt faizi talep ettiği halde tarafların sıfatına göre, 3095 sayılı Yasanın 2/3 maddesi hükmü gereğince bu istemin kabulüne karar verilmesi gerekirken yasal faize hükmedilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına (BOZULMASINA), ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 6.2.1998 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.