 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/9591
Karar No : 1998/60
Tarih : 19.1.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davadan dolayı Ankara 3.Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 3.7.1997 tarih ve 394-345 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan bayilik sözleşmesi uyarınca, davalının başka firmalara ait mamül bulundurmaması, bira satışını kısacak ve azaltacak faaliyet yapmamayı taahhüt ettiğini buna karşın sözleşmenin hükmüne uygun davranmadığının tesbit edildiğini ileri sürerek, davalıya verilen karşılıksız 733.500.000 lira yardım ile 5000 USD. ceza-i şartın faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı asil, davacı şirketin sözleşmeden doğan edimlerini yerine getirmediğini, bu nedenle sözleşmeyi Nallıhan Noterliğinin 2690 no'lu ve 6.6.1996 tarihli ihtarnamesi ile feshettiğini, davacı şirketin vermesi gereken karşılıksız yardımı vermediğini ve davacının bulundurulması gereken malı kendisine teslim etmediğini, sözleşmenin davacı tarafından ihlal edildiğini davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre davacının 6.6.1996 günlü ihtarname ile sözleşmenin 15.maddesi gereğince kendisine yapılması gereken karşılıksız yardımın yapılmadığını işyerine düzenli sercis yapılmadığını işletmesinin mamulsüz bırakıldığını belirterek sözleşmeyi feshettiğini bildirmiş davacı ise davalıya karşılıksız mal verildiğini ve buna ilişkin belge ibraz etmiş ise de davalı sözkonusu belgedeki imzanın kendisine ait olmadığını savunmuş yaptırılan bilirkişi incelemesine münker imzanın davalıya ait olmadığı saptanmış olup: bu duruma davacının iddia ettiği karşılıksız mali yardımın davalıya yapılmadığı anlaşılmış, sözleşme gereği taraflar karşılıklı taahhütler de bulunmuş ise de davacının karşılıksız mali yardım vermeyi, davalınında, başka firmalara ait mamülleri satmamaya ilişkin taahhütlerini ihlal ettikleri ve edimlerini yerine getirmedikleri, sözleşmenin 15. maddesi gereğince edimini yerine getirmeyen davetinin, sözleşmeye uymadığa. gerekçesiyle davalıdan ceza-i şart isteme hakkı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen aşağıdaki bend dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Ancak, davacının 21.5.1996 tarihinde yaptırdığı tesbitte davalıya ait işyerinde başka firmalara ait ürür, satıldığı saptanmıştır. Davalı kendisine karşılıksız mali yardım
yapılmadığını ve yeterli ürün verilmediğini savunmuş ise de; davacının yaptırdığı tesbiten önce sözleşmenin 13. maddesi uyarınca bu konuda bir uyarı yapmamış olduğu anlaşıldığına göre davanın ceza-i şart yönünden kabulü gerekirken, yazılı şekilde reddi doğru görülmemiş ve kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte yazılı nedenlerle, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte yazılı nedenlerle, kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine. 19.1.1998 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.