Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/9422
Karar No : 1998/1721
Tarih : 16.3.1998

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
Taraflar arasındaki davadan dolayı Ankara Asliye 2.Ticaret Mahkemesince verilen 18.6.1997 tarih ve 225-270 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı Mecit K... vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 13.3.1998 gününde davacı avukatı Kudret S..., diğer davacı Mecit K.... ve avukatı Kazım Y... gelip, davalılar avukatı tebligata rağmen gelmediğinden temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı asil Mecit K...  ve taraf avukatı dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması duruşmadan sonraya bırakılmıştı. Bu kerre dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkil şirketin 6 nolu Banker Tasfiye kurulunun denetiminde olduğunu, kurulca şirket hisselerinin devrinin yasaklanmış olmasına rağmen 21.6.1994  tarihinde hisse devrini tescil ettiğini ileri sürerek, tescilin iptalini istemiş, birleşen davada ise davacı Macit'in şirket ile ilgisinin bulunmadığını, bu şahsın hisselerinin tamamını devrettiğini ve davanın şirkete yöneltilemeyeceğini savunarak birleşen davanın reddini istemiştir.
Davalı Ticaret Sicil Memurluğu, davaya yanıt vermemiştir.
Birleşen davada davacı Macit vekili, müvekkil tarafından yapılan 5.1.1994 tarihli sözleşmeye dayanan devrin noterce
onaylanmadığını ve ayrıca tasfiye kurulunca hisse devirlerinin yasaklandığını ileri sürerek tüm devir işlemlerinin iptalini istemiştir.
Mahkemece toplanan kanıtlara göre, asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiş, birleşen davanın davacısı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce bozulmuş olup, bozmaya uyularak hisse devralan Mehmet A... ile Çağatay A...'in davaya dahili suretiyle toplanan kanıtlara göre, asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine ilişkin karar yine birleşen davanın davacısı vekilince temyiz edilmiş olup. Dairemizce davaya ithal yoluyla husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığı, Mehmet A... ve Çağatay A... hakkında ayrı bir dava açılıp bu dava ile birleştirilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece, bozmaya uyularak ve birleşen davanın davacısı tarafından Mehmet ve Çağatay aleyhine açtığı davada birleştirilmek suretiyle toplanan kanıtlara göre, asıl davada, Banker Tasfiye Kurulunun 8.2.1994 tarihli yazısına rağmen hisse devrinin yasak olduğu halde davalı Ticaret Sicil Memurluğunun hisse devri ile ilgili 30.5.1994 tarihli ortaklar kurulu kararının tescil ve ilanına ilişkin 21.6.1994 tarihli kararının iptaline, birleşen davada ise devir işleminin 13.1.1982 tarihinde T.T.K.520.maddesine uygun olarak yapıldığı davacı Macit'in yeniden hisse almasının söz konusu olmadığı, ayrıca Ankara Asi. 3.Ticaret Mahkemesinin 1982/7202 Esas sayılı dosyasında 13.1.1982 günlü hisse devrinin iptaline ilişkin kararın kesinleşmediği, bu nedenle davacı Macit'in 1994 yılında ortaklar kuruluna iştirak etmesinin sonuç doğurmayacağı gerekçesiyle birleşen davaların reddine karar verilmiştir.
Kararı,  birleşen  davaların  davacısı Mecit vekili temyiz etmiştir.
1-Davacı şirketin asıl davadaki isteği, 21.6.1994 tarihli Ticaret Sicil Memurluğunun tescil işleminin iptal ve terkinine ilişkindir. istemin dayanağı olarak da 6 nolu Banker tasfiye kurulunun, anılan tarihte şirketteki hisse devrinin yasaklandığı gösterilmiştir. Tescile konu devir ise Pelin A... ile Çağatay A...in hisselerinin Edip ö... ve Hüseyin T...'e yapılan devirlerdir. Mahkemece, söz konusu devir işleminin, 6 nolu Banker Tasfiye Kurulu'nun yasaklama kapsamında kaldığı gerekçesiyle Ticaret Sicil Memurluğunun tescil ve ilan kararı iptal edilmiştir,
işbu iptal kararı, hisse devralan Edip ve Hüseyin'in ortaklık durumlarını da doğrudan etkilemektedir. O halde bu şahısların yokluğunda devraldıkları hisselerin iptali yoluna gidilmesi doğru olmaz. Mahkemece yapılacak iş, hisse devralan Edip Ö... ile Hüseyin T... aleyhine de husumet yöneltilmek suretiyle ayrı bir dava açılıp, temyize konu asıl dava ile birleştirilip değerlendirme yapılmak suretiyle ortaya çıkacak sonuç çerçevesinde hüküm kurulması gerekir iken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir
2-Birleşen davanın davacısı Mecit; birleşen davada, müvekkilin davalı şirketteki %50 hisseye tekabül eden 20.000 adet hissenin 16.000 adedini Mehmet A...a 4.000 hissesini ise Çağatay A...'e 5.1.1994 tarihinde devrettiğini, ancak sözkonusu devrin Banker tasfiye kurulunun hisse devrini yasaklama kararı kapsamında olduğu ve T.T.K.520.maddesine uygun bir devir işlemi olmadığını ileri -sürerek tüm devir işlemlerinin iptalini istemiştir. Mahkemece, birleşen dava, davacı Mecit'in pay sahibi olmadığı zira şirketteki hissesini 13.1.1982 tarihinde dava dışı Hayri C...'ye devrettiğini, daha sonra da yeniden hisse alımı olmadığı gerekçesiyle reddedilmiştir. Oysa dairemizin gerek ilk bozma kararında, gerekse 5.2.1996 tarih ve 1996/181-773 sayılı bozma kararında, birleşen davada verilecek kararın pay devralan Mehmet A... ve Çağatay A...'in hukuki durumlarını da etkileyeceği belirtilmiş ve bu şahıslara da husumet yöneltilmek suretiyle dava açılması gerektiğine işaret edilmiştir. Birleşen davanın da davalısı olan bu şahımlar şirkete, davacı Mecit'in hissesini devralmak suretiyle ortak olmuşlardır. O halde mahkemece, davacı Mecit'in hem pay sahibi olmadığı ve hemde pay devrinin geçersiz olduğu şeklinde "gerekçe ve sonuç arasında çelişki oluşturacak şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda l ve 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı Mecit vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 20.000.000 lira duruşma vekillik ücretinin davalıdan alınarak davacı Mecit'e verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 16.3.1998 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini