 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E:1997/9189
K:1997/9558
T:23.12.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasında acılan davadan dolayı Ankara Asliye 5. Ticaret Mahkemesince verilen 22.5.1997 tarih ve 225-314 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi olduğunu davalının 30.1.1995 tarihli ihtarname ile müvekkilinin ise 18.600.000 TL borcu olduğunu bildirdiğini,müvekkilinin ise böyle bir borcunun olmadığını , kooperatif yönetimi tarafından genel kurulun geç yapılması nedeniyle genellikle nisan mayıs ve haziran aylarında salma olarak aidat toplandığını müvekkilinin genel kurul kararı ile geçerlilik kazanan bu bedelleri ödemesine rağmen kendisine faiz uygulandığını, yıl içinde tahakkuk ettiği, faizlerin yıl sonunda anaparaya dahil edilerek faize faiz uygulandığını, Lvj uygulamanın hatalı yapıldığını ileri sürerek borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı yapılan tebligata rağmen davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddiaya, savunmaya, toplanan delillere bilirkişi raporuna göre; davacının davalı kooperatife (2.000.000) TL ana, (7.650.000} TL faiz olmak üzere topla;n 9.650.000 TL borçlu olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 2.1.1995 tarihi itibariyle davacının davalı kooperatife, 9.650.000 TL borçlu olduğunu, (8.950.000) TL dan dolayı borçlu bulunmadığının tesbitine, fazla istemin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Ancak, genel kurul kararlarına göre alınan aylık %5 ve %20 oranlarındaki faiz bir cezai şart olmayıp, temerrüt faizi niteliğindedir. Bu gibi durumlarda üyenin ödemedeki geciken
günlerinin saptanarak o süreye göre faiz borcunun hesaplanması gerekirken, sanki cezai şart gibi aylık ve maktu olarak hesaplama yapılması doğru görülmemiş ve kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda ( l) nolu bentte yanlı nedenlerle davacının sair temyiz .itirazlarının, reddine, (2) nolu bentte yazılı nedenlerle davacının temyiz itiraflarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine 23.12.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.