Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/9105
Karar No : 1998/341
Tarih : 5.2.1998

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
Taraflar arasındaki davadan dolayı Ankara Asliye 1.Ticaret Mahkemesince verilen 8.5.1997 tarih ve 554-224 sayılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekilleri tarafından istenmiş ve tereyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili. Almanya'da bir süre çalışıp dönen Türklerin Türkiye'deki girişimleri için kredi verilmesini kapsayacak biçimde Türkiye ile Almanya arasında 7.12.1972 tarihinde bir sözleşme imzalandığını. sözleşmenin 9.12.1991 tarihinde son kez yenilendiğini 3.2.1992'de Resmi Gazete'de yayınlanıp, kanun hükmü taşıdığını. uygulaması ile ilgili genelgeler yayınlandığını, Türkiye'deki kamu bankalarına bir aracılık vekalet görevi verildiğini, müvekkilinin tacir olmadığın: ve KSF-1 kredi talebini 8.7.1991 tarihinde Halk Bankası Nişantaşı şubesine yaptığını. 7-8 ayda tamamlanması gereken Kredinin 2.5 müvekkilinin muayenehaneden hükmen tahliye edildiğini piyasa kredisi kullanmak zorunda kaldığını, davalı bankanın tahsis ettiği 2.545.000.000 TL'den 1.654.000.000 TL'nin, Alman KSF-1. kredisi 796.000.000 TL'sının sanayici tenis kredisi, 95.000.000 TL'sinin sanayici işletme kredisi olup yüksek faizli olduğunu, bu sözleşmelerin yasa ve genelgelere aykırı olduğunu ileri sürerek fazla ödemiş olduğu 301.900.000 TL'nın mahsubu ile müvekilin yıllık %26 faiz hesabı ile. yılda iki kez taksit Ödemesini, tüm kullandığı kredilere yıllık %26 faiz ödeyeceğinin tesbitini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının sözleşmeleri serbest iradesiyle imzaladığını, yapılan işlemlerin yasalara uygun olduğunu, kredi kullanıldıktan sonra bu davayı açmanın hakkın kötüye kullanımı olduğunu, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iddia savunma ve toplanan kanıtlara göre yaptırılan bilirkişi incelemesinde taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalı bankanın 5.5.1989 gün ve 1621 ile 16.9.1992 gün ve 1640 sayılı genelgelerinin uygulanıp uygulanmayacağı konusunda toplandığı davacının başvuru talebinin 10.10.1992 tarihli olup ihtirazi kayıt niteliğindeki 24.9.1993 tarihli dilekçesine göre 1640 sayılı genelgenin uygulanması gerektiğini genelgenin 11.maddesi gereği kredinin %100'nün KSF-1 kredisi olması gerektiğini krediyi kullanmadan önce 24.9.1993 tarihinde davalı bankaya müracaat ederek krediyi KSF-1 fonundan ve yıllık %38 faizli olarak düzeltmesini istediği davalı bankanın bu talebi yerinde görmediği ilk müracaat tarihi 8.7.1991 olduğu aradan geçen süre içinde çok zor durumda kaldığı kredinin iptali endişesi ile sözleşmeleri imzaladığı davacının herhangi bir ortağı olmadığı genelgede belirtilen tüm koşulları haiz olduğu istenen tüm belgeleri ibraz etmesine karşın bankanın davacıyı zorlayarak yüksek faizli kredi kullandırdığı ve davacının 1640 sayılı genelgedeki tüm koşulları taşıdığından tüm kredinin KSF-1 fonundan ve yıllık %38 faizli olarak düzeltilmesi gerektiğinin tesbitine fazla istemin reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Davacının temyizi açısından yukarıda özetlendiği gibi; davacı vekili müvekkilinin Almanya'dan Türkiye'ye kesin dönüp yaparak Türkiye'de muayenehane açmak suretiyle girişimde bulunduğu ve Türkiye ile Almanya arasında düzenlenen 18.6.1973 ile 1.1.1991 tarihli sözleşmeler uyarınca, öngörülen girişimcilere verilen KSF-1 kredisinden yararlanmak istediğini, 8.7.1991 tarihli başvuruyu davalı bankanın Nişantaşı şubesine yaptığı bu aşamadan sonra 6.10.1993 tarihinde taraflar arasında yıllık %38 faizli 1.654.000.000 KSF-1 kredisi, %80 faizli Sanayi Tesisi kredisi, yine %80 faizli Sanayi işletme Kredisi sözleşmeleri imzalandığı ve kredilerin davacı vana verildiği konusunda bir uyuşmazlık yoktur.
Uyuşmazlık, davacıya verilen 2.545.000.000 TL'nın hepsinin düşük faizli KSF-1 kredisi sayılıp sayılmayacağı ve KSF-1 kredisine uygulanacak faiz oranının ne olacağı noktasında toplanmıştır.
Davacı vekili, KSF-1 kredisine %26 sabit faiz uygulanması gerekirken %38 faiz uygulandığını iddia etmiştir. Nevar ki 16.9.1992 tarih ve 1640 sayılı genelge yürürlükte iken sözleşme imzalanmış olup bu genelge hükümlerine göre KSF-1 kredisine %38 yıllık faiz uygulanacağının belirtilmiş olduğu gibi davacının dayandığı 1.1.1991 tarihli Türk İşçi Şirketlerini Teşvik Programı Anlaşması'nın 5/b maddesi uyarınca sözleşme tarihinde geçerli olan T.C. Merkez Bankası iskonto oranının 10 puan altındaki faiz oranının uygulanacağı düzenlenmiş olup yürürlükte olan merkez bankası iskonto oranlarına göre KSF-1 kredisine %38 faiz uygulanması isabetlidir. Bu nedenle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davalının  temyizine  gelince; davacı yan davalı bankaya kredinin o tarihte verilmediği ve davacının yeniden 19.10.1992 tarihinde davalı bankadan 3.351.000.000 TL'lık KSF-1 Kredi Fonu  Yatırım ve İşletme Kredisi talep ettiği dosyada mevcut belgelerde anlaşılmaktadır. Bu ikinci başvurudan sonra da, yukarıda belirtildiği gibi 6.10.1993 tarihinde 1.650.000.000 TL'lık KSF-1 kredisi ve bunun yanında %80 faizli Sanayici Kredisi sözleşmelerini uygulanacak faiz oranlarını bilerek serbest iradesi ile imzaladığı ve krediyi de kullandığı bir gerçektir. Bu durumda davacının sözleşmeyi imzalayıp krediyi kullandıktan 8 ay sonra kendisine verilen krediye yüksek faiz uygulandığını ilen sürmesi hakkın kötüye kullanımı sayılır. Yukarıda açıklanan nedenlerle, davanın tamamen reddi gerekirken, kısmen reddi doğru görülmemiş ve kararın damalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte yazılı nedenlerle davacının temyiz itirazlarının reddine (2) nolu bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalı yararına BOZULMASINA ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyize den davalıya iadesine aşağıda yazılı bakiye 344.900 lira temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 5.2.1998 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Alacak tahsil] Vekalet sözleşmesinde zamanaşımı süresi başlangıcı 
  • 23.04.2024 00:24
  • [Mirasçılık] Abilerim babamı sokağa atıyor. Dedem tapuyu abilerimin üzerine yapmış. 
  • 22.04.2024 06:30
  • [Boşanma davaları] Vasi ataması hk. 
  • 18.04.2024 09:43
  • Beraat sonrası yurtdışı çıkış yasağı kaldırma sorunu 
  • 16.04.2024 15:18
  • [İcra takipleri] Icrada borçlunun yaptiği işlem zamanaşimini keser mi? 
  • 16.04.2024 14:18


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini