 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/8708
Karar No : 1997/9492
Tarih : 22.12.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davadan dolayı Ankara Asliye 7.Ticaret Mahkemesince verilen 12.6.1997 tarih ve 294-301 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkile ait aracın Almanya'dan İstanbul'a trenle nakli sırasında hasarlandırıldığını ileri sürerek 6.555.36 DM hasar bedelinin fiili ödeme günündeki kur üzerinden 4.7.1934 tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna göre, aracın alıcıya teslim yerinin İstanbul olduğu ve tasıma sırasında oluşan hasarın saptanmasında, hasardan önceki değer ile hasardan sonraki değer arasındaki farkın esas alınması gerektiği bu doğrultuda düzenlenen rapor içeriğine göre de davacı zararının 61.971.555 TL olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, bu miktarın dava tarihinden itibaren %30 yasal faiz uygulanmak suretiyle davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Davacı, kendisine ait yabancı plakalı aracın taşıma sırasında hasar gördüğünü ileri sürerek, oluşan 6.555,36 markın tahsili tarihindeki Türk Lirası karşılığını istemiştir. Bu durum karşısında, davacının zararı için marka bağlı istemde bulunduğu anlaşılmıştır.
Davacı, delilleri arasında, zararı ispat için Almanya'da resmen atanmış ve yeminli araç bilirkişisinden aldığı belgeleri ibraz etmiştir. Bu belgelere göre davacının zararı, 6.555,36 Marktır. Ayrıca, davacı onarım giderleri için aynı miktarı delile dayanmıştır. Şu halde, davacının zararının mark olarak hesap edildiği ve aracın onarılarak davacı tarafça mark olarak masraf yapıldığı anlaşılmıştır. Hal böyle olunca davacının zararı için mark karşılığı Türk lirası isteyebileceği ve istekte gözönüne alınarak bu zararın fiili tahsil tarihindeki karşılığına karar vermek gerekirken bu yönün ihmali ile yazılı gerekçeyle zarar için Türk Lirası karşılığına karar verilmesi doğru görülmemiş ve hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı tarafın temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine 22.12.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.