 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E:1997/6480
K:1997/8458
T:24.11.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davadan dolayı Ankara Asliye 8. Ticaret Mahkemesince verilen 2.4.1997 tarih ve 580-170 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından
istenmiş olmakla duruşma; için tayin. edilen 21. 11.1997 gününde davacı avukatları Canan T...ile Aykut B... ile davalı avukatı Mehdi K... gelip temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü incelenerek işin incelenerek karara bağlanması duruşmadan sonraya bırakılmıştı.Bu kerre
dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü
Davacı vekili müvekkili tarafından satışa çıkarılan Kastamonu " Et Kombinasını satın alan davalının sözleşmenin 17.maddesine aykırı davranarak mevcut faaliyeti devam ettirmediğini ileri sürerek,. 3.000.000.000' TL cezai şartın 17.9.1996 tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, faaliyete geçilmesi gereken 1 yıllık sürenin ne zaman başlayacağının sözleşmede yazılı olmadığını, bu durumda sürenin ruhsat tarihinden itibaren başlaması gerektiğini, tesisin ruhsatsız olduğunu teslimden sonra öğrendiklerini, bu konuda ve çalışma izni konusunda başvurularının halen sonuçlanmadığını. istenilen belgelerin tamamlanmasına
çalışıldığını ve müvekkilinin sözleşmeye aykırı davranmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece toplanan delillere göre, şirket hakkındaki bilgilerin bulunduğu tanıtım kitapçılarda, kitapçıktaki bilgilerin tamlığından sorumlu olunmayacağının belirtildiği, kitapçıkta ruhsat ve çalışma izninden sözedilmediği, davalının bunu araştırmadıysa müddebir bir tacir gibi davranmadığı, davalının davacı tarafından ruhsatsız geliştirildiğini bilerek satın aldığı, suresinde bir kayıp ihbarı yapılmadığı ve ruhsat almak için yeterli bir gayret sarfedilmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşme taşınmaz mal satımına değil B.K.nun 179.maddesinde sözü edilen türde bir işletme devrine ilişkindir. Özelleştirme kapsamında satılan bu işletmenin mevzuata göre alınması gerekli izinler olmadan faaliyetini sürdürdüğü anlaşılmaktadır. Bu durum önceki işletici idare olduğu için faaliyetine göz yumulduğu gerekçesiyle açıklanmakta ise de bu dayanağın yasal olduğundan söz etme imkanı bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca, işletme faaliyetinin sürdürülmesi için izin ve ruhsat işlemlerinin yapılması gerektiği kabul edilmelidir. Mahkemece davalının ruhsat almak için yeterli çaba göstermediği gerekçesi benimsenmiş ise de dosya kapsamı itibariyle bu konuda herhangi bir araştırma ve inceleme yapıldığı anlaşılamadığı gibi karar gerekçesinde de bu sonucu varılırken hangi delillere dayanıldığı açıklanmış değildir. Öyleyse açıklanan hususlar üzerinde durularak işletmenin izin ve ruhsat işlemleriyle ilgili olarak davalı tarafa yükletilebilecek bir kusur olup olmadığı bu suretle işletme faaliyetinin sürdürülmemesinde bir aksama yaratılıp yaratılmadığı konusunda inceleme ve araştırma yapılarak bu çerçevede söylemedeki cezai şartın uygulanıp uygulanamayacağının saptanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken kararın eksik inceleme nedeniyle yazılı şekilde karar tesisi doğru görülmemiş ve hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine 20.000.000 TL duruşma vekillik ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine 24.11.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.