 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/6047
Karar No : 1997/6700
Tarih : 6.10.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- MENFİ TESPİT
- KOOPERATİF YÖNETİCİLERİNİN BORÇLANMASI
- BORÇLANMA YASAĞI
- KOOPERATİFE BORÇ VEREN ORTAĞIN BORÇLANMA YASAĞINI BİLMESİ
Taraflar arasındaki davadan dolayı Ankara 5.Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 20.2.1997 tarih ve 462-97 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, davalılar Sefer ve Fahrettin'in müvekkili kooperatifin yönetim kurulunun eski üyeleri olduğunu, 10.4.1993 ve 25.6.1994 tarihli genel kurul kararları gereği yönetim kurulu üyelerinin özel ve tüzel kişilerden borç para alamayacağını, ancak haklarında Ankara 5. Ağıt Ceza Mahkemesinde dava acılan davalılar Sefer ve Fahrettin'in 26.9.1995 tarihli genel kurulda seçilememeleri üzerine kooperatif mühürünü kullanarak çok sayıda senet düzenlenip buna aracılık edenlere dağıttıklarını, bu meyanda kooperatif üyesi olan diğer davalı Gülşen I....' in lehdar olduğu 18.8.1993 vadeli 111.145.000 lira bedelli, 20.7.1994 vadeli 198.000.000 lira bedelli ve 100.000.000 lira bedeli vadesiz dava konusu 3 adet bonoyu kooperatif adına borçlu olarak tanzim edip davalı Gülşen'e verdiklerini, senetlerin adı gecen davalı tarafından icra takibine konulduğunu belirterek, senet borçlularının davalılar Sefer ve Fahrettin olduğunun tesbitine, davacı kooperatifin borçlu olmadığının tesbitine, kooperatif yönünden senetlerin iptaline, %40 inkar tazminatının davalı Gülşen'den tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Gülsen vekili, kooperatif yöneticilerinin seçimi kaybettiği 29.6.1995 tarihli genel kuruldan önce müvekkilinin bonoları icra takibine koyduğunu, 29.6.1995 tarihli genel kurul tutanağına da kooperatifin müvekkilinden borç para aldığının yazıldığını belirterek davanın reddine, %40 icra inkar tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalılara tebligat yapılmış, davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece; iddia, savunma, icra dosyası ve toplanan delillere göre, dava konusu bonoların, borçlu keşidecisinin davacı kooperatif olup, lehdarının davalı Gülşen olduğu, kooperatifi temsile yetkili olan davalılar Sefer ve Fahrettin'in imzaladığı bonoların kooperatifi bağlayacağı, davalılar Sefer ve Fahrettinin kooperatifi zarara uğrattığı iddiası olması halinde kooperatifler Yasası gereği aleyhlerine tazminat davası açılabileceği, bir menfi tesbit davası ile bu davalılar aleyhine husumet yöneltilemeyeceği, bonolarda nakden kaydı olup davalı Gülşen'in de bonoları borç para karşılığı aldığını savunduğu, davacı kooperatifin bunun aksine yazılı delil ibraz edemediği gerekçesiyle, davalılar Sefer ve Fahrettin aleyhindeki davanın husumet nedeniyle reddine, diğer davalı Gülşen yönünden davanın esastan reddine, davalı Gülşen'in icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,
2-22.3.1993 tarihli genel kurul tutanağına göre davalılar Sefer Bulut ile Fahrettin Yozgatlı kooperatif yönetim kurulu asil üyesi, diğer davalı Gülşen I... ise yönetim kurulu yedek üyesi olup, üç davalının da bu genel kurulda hazır olduğu anlaşılmaktadır. 22.3.1993 tarihli genel kurulda yönetim kurulun verilen yetkiler (özel kişi ve kuruluşlardan, devlet bankalarından borç alınmaması kaydıyla) oy çokluğu ile kabul edilmiştir. Kooperatif yönetim kurulu, genel kurul kararlarına uygun hareket etmek durumundadır. Dava konusu bonolar "bedeli nakden" olarak düzenlendiğine göre, bonolardan dolayı alacaklı durumunda olan yedek üye Gülşen'in "yönetim kurulunun borçlanamayacağı" yasağından haberi olmasına rağmen ve yönetim kurulu üyeleri olan diğer davalıların genel kurul kararına aykırı olarak davalı Gülşen'den borç alması genel kurul kararına aykırı olup, davacı kooperatifin sorumluluğunu gerektirmez. Mahkemece davanın kooperatifin davalı Gülşen'e dava konuşla bonolardan dolayı borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesi gerekirken, davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte yazılı nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte yazılı nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 6.10.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.