 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/5944
Karar No : 1997/8317
Tarih : 18.11.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- İPTAL DAVASI
- GENEL KURUL KARARININ İPTALİ
Taraflar arasındaki davadan dolayı Ankara Asliye 5.Ticaret Mahkemesince verilen 27.3.1997 tarih ve 603-198 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacılar vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 11.11.1997 gününde davacılar avukatı Özcan A... ile davalı avukatları Murat Ö... ve Ömer T... galip temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması duruşmadan sonraya bırakılmıştı. Bu kerre dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra isin gereği konuşulup düşünüldü:
Davacılar vekilleri, davacı Nurdan S...'nun davalı A.Ş nin 24 pay sahibi ortağı, diğer davacı M.Ercan K...'nun ise, 25 pay sahibi ve 1983-1993 yılları arasında başkan yardımcılığı sürdürmüş kişi olduğunu, birtakım siyası kararlar ve zorlamalar neticesinde Banka Teftiş Kuruluna hazırlattırılan raporlar dayanak gösterilerek, 1990-1991-1992-1993 yıllarına ait olağan genel kurul toplantılarında verilmiş ibra kararlarının kaldırılarak, anılan yıllarda görev yapan banka meclis üyeleri ve birtakım görevliler hakkında hukuk ve ceza davaları açılması için olağanüstü genel kurul toplantı isteğinin Banka Meclisince reddedildiğini, bu defa Denetleme Kurulunun 9.6.1995 tarihli toplantısında TTK.nün 366,353,355,365 maddeleri gereğince olağanüstü genel kurul çağrısı yapıldığını, ancak, çağrıda izlenen yol ve yöntemin yasal olmadığını, TTK.nün 355.maddesine aykırı olarak gündemin Denetleme kurulunca belirlendiğini, denetleme kurulunun toplantıya çağrı için gerekli zaruret ve müstacellik şartlarının oluşmadığını, 28.6.1995 tarihinde gerçekleştirilen olağanüstü genel kurulda, oy verme işleminin yasal yapılmadığını, belirtilen yıllar ile ilgili hiçbir bütçe tasarı ve taslakları incelenmeden, harcama kalemleri tartışılmadan işin oldu bittiye getirildiğini, oy kullananların hazırun cetveline imzaları alınmadan oylama yapıldığını, tutanakların yasal koşullara uyulmadan hazırlandığını ve konuşmaların tutanağa tam geçirilmediğini, banda kaydedilen genel kurul seyrinin hemen deşifre edilerek yazılı tutanağa bağlanması talep edilmiş olup, bunun söz verilmesine rağmen günler sonra hükümet komiserinin nezareti olmadan düzenlendiğini, bu hususun başlı basına yokluk nedeni olduğunu, idari soruşturma konularının düzenleme olup, işlemlerin, yasal koşullarda genel kurulların bilgisine sunularak ibra edildiğini, sırf siyasi ihtiras ve kin ile gündeme getirilen, banknot sayım tetkik ayrım ve imha makinası alımı, banknot basma makinaları alımı, eski hizmet binası restorasyon ve rönavasyon gideri, banka efektif gruplarının nakli için uçak kiralanması işlemlerinde herşeyin usul ve yasaya uygun yapıldığını, Anayasa ve 3346 sayılı yasa. kapsamına uygun denetim ve ibra sağlanmış iken, bu şekildeki siyasi hesaplaşmaya dayalı işlemlerin bankanın ciddiyet ve saygınlığına zarar vereceğini, bu şekildeki çelişir içinde sorumluluk davası açılmış olmasının evvelemirde böyle bir davanın esastan görülmesine ve incelenmesine engel teşkil etmediğini iler:. sürerek, öncelikle genel kurul kararlarının yoklukla mamul olduğunun hükmen tespitine, ardından, yasaya, içtihada ve afaki iyiniyet kurallarına aykırı genel kurul kararını?, iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava dilekçesinin usul kurallarına aykırı düzenlendiğini, düzenlenen raporlar ile bankanın zarara uğratıldığının anlaşılmış olup, zamanaşımının dolmaması bakımından genel kurulu olağanüstü toplantıya çağırmaca idare meclisinin kayıtsız kalması karşısında Denetim Kurulunca toplantıya çağrı yapılmasında ve esasen gerektirici nedenlerin bildirildiğine göre
gündemin aynı doğrultuda Denetim Kurulunca belirlenmesinde usulsüzlük olmadığını bankaca sorumluluk davası açıldığına göre davacıların böyle bir davayı açmakta hukuki yararı da kalmadığını, oy verme, sayım ve tutanağın düzenlenmesi hususunda bir usulsüzlük
bulunmadığını, önceki ibraların gerçek ibra sayılamayacağını, bunun sorumluluk davasının yargılaması sırasında derinlemesine yapılacak inceleme ile açıklığa kavuşacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia ve savunmaya, toplanan delillere, bilirkişi raporuna nazaran, davacıların böyle bir dava açmakta hukuki menfaatlerinin bulunduğu, ancak, yokluk ile malul olduğu ve ayrıca yasa ve iyiniyet kurallarına da aykırılığı ileri sürülen genel kurul kararının esasen, "sorumluluk davası açılmasına ilişkin bir karar olup, gerek toplantının hükümet komiseri huzurunda yapılması ve gerekse toplantı karar nisaplarının bulunması bakımından yoklukla malul olmasını gerektirecek, bir durumun bulunmadığı, banka genel kurul tutanaklarının- yıllardır önce ses alma cihazı kaydedilip sonra deşifre edilerek tutanakların tanzim edilerek yapıldığı, bu uygulamanın davacılarca da benimsendiği ve tutanakların imzalandığı, artık bu necinle iptal isteminin iyiniyet kuralları ile bağdaşmadığı, banka büyük hissedarının gerektirici nedenleri bildirmesi ile denetçiler kurulunca ve formüle edilen gündem ile genel kurula olağanüstü toplantıya çağrılmış olup, sorumluluk davasının açılmasına dayanak gösterilen hususların ve müfettiş raporlarında ileri sürülen hususların gerçekten var olup olmadığının zaten açılış bulunan sorumluluk davasının yargılaması sırasında detaylı inceleneceğine göre bu hususların incelenmesine bu aşamada yer olmadığı sorumluluk davasında ilgililerin aktarma imkanına sahip oldukları. bu itibarla alınan kararların yasa ve afaki iyiniyet kurallarına da aykırı olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacılar vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı davacılar vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 429.000 lira temyiz ilam harcından peşin harcın mahsubuyla temyiz edenden alınmasına, 20.000.000 lira duruşma vekillik ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine , 18.11.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.