 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/553
Karar No : 1997/2478
Tarih : 07.04.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı İstanbul Asliye 3. Ticaret Mahkemesi'nce verilen 11.10.1996 tarih ve 1681-1012 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki taraflar vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 4.4.1997 gününde davacı avukatı F.D. ile davalı avukatı A.D. gelip temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması duruşmadan sonraya bırakılmıştı. Bu kerre dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin davalı banka aracılığıyla gerçekleştirdiği vesaik mukabili ihracat işleminde davalının kusuru nedeniyle tahsil edilemeyen ihracat bedelinden kaynaklanan munzam zararları olduğunu ileri sürerek, 462.014.850 TL.'nın reeskont faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, munzam zararın ispatlanması gerektiğini, davacının seçimlik hakkını kullandığından kur farkından dolayı munzam zarar isteyemeyeceğini ve hüküm tarihinden sonraki dönem için faizi aşan zarar talebinde bulunulamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucuna göre, davacının munzam zarar talebinde haklı olduğu gerekçesiyle ve benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne, 341.692.459 TL.'nın davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmişlerdir.
1 - Davaya konu uyuşmazlık tarihinde yürürlükte olan BK'nun 83. maddesine 3678 sayılı Yasa ile eklenen 3. fıkra uyarınca, yabancı para borcunun vadesinde ödenmemesi halinde alacaklıya bu borcun vade veya fiili ödeme günündeki rayice göre Türk parası ile ödenmesini isteme hakkı tanınmıştır.
Davacı tarafın 15.3.1993 tarihinde açtığı ilk davada, hatalı banka işlemi sonucu oluşan zarardan doğan yabancı para alacağının anılan madde uyarınca fiili ödeme günündeki rayice göre TL. olarak istenmesi imkanı varken, dava tarihindeki kur üzerinden tahsil talebinde bulunulmak suretiyle vade günü rayici seçilmiş olduğunu ve bu şekilde kullanılan seçimlik hakkın sonradan aleyhe sonuç yaratmasının, bu suretle doğan zararı istemeye dayanak yapılmasının mümkün bulunmamasına göre, mahkemece kur farkından doğan munzam zarara ilişkin davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış ve kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir.
2 - Bozma sebep ve şekline göre davacının temyiz isteminin incelenmesine yer olmadığına karar verilmek gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istekleri halinde temyiz eden taraflara iadesine, 9.000.000 lira duruşma vekillik ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, 7.4.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.