 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E. 1997/5184
K. 1997/5705
T. 15.9.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
AÇIK - KAPALI FATURA
İSPAT KÜLFETİ
KARAR ÖZETİ: Davacı satıcı, davalı alıcının almış olduğu ekmek bedelini ödemediğini ileri sürmüş ve davalıda, faturalarla bedelin ödendiğini savunmuştur. Taraflar- delillerini ibraz etmiş ve incelenen belgelerin suret olduğu anlaşılmıştır. Taraflar bu delillere dayanmış olmasına göre, delillerin asılları getirtilmeli ve faturaların kapalı olup olmadığı belirlenmelidir. Kapalı fatura ibrazı halinde, bu faturaların davalı alıcı tarafından ödendiğinin kabulü gerekir. Aksi halde, yani faturalar açık ise, bu taktirde de, satış bedelinin ödenmediğinin kabulü ile ispat külfetinin davalıya düştüğünün kabulü zorunlu olur.
(6762 s. TTK. m. 2, 23)
Taraflar arasındaki davadan dolayı, (Havsa Asliye Hukuk Mahkemesi)'nce verilen 6.3.1997 tarih ve 255-26 sayılı hükmün temyizen tetiki davacı vekili tarafından anlaşılmış olmakla; dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirkete satılıp teslim edilen ekmek bedellerinin ödenmediğini ileri sürerek 174.220.000 lira alacağın %54 faiziyle davalıdan tahsilini, takibe itiraz edildiğinden %40 inkar tazminatı talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının dayandığı faturaların kapalı fatura olup, ibrazında bedellerinin ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre, davacının fatura ve irsaliyeler dışında delil sunmadığı, davanın kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Davacı satıcı, davalı alıcının almış olduğu ekmek bedelini ödemediğini ileri sürmüş ve davalı da, faturalarla bedelin ödendiğini savunmuştur. Satışın peşin olması halinde, satış bedelinin mal teslimi halinde yapılacağı ve bu durumda, bedelin ödenmediği iddiasının davacı tarafça ispat edilmesi gerektiği açıktır. Eğer, satış konusu mal teslim ile bedelin sonra ödeneceği kararlaştırılmış ise, bu takdirde satış bedelinin ödendiğini de alıcı ispat etmelidir.
Taraflar delillerini ibraz etmiş ve incelenen belgelerin suret olduğu anlaşılmıştır. Taraflar bu delillere dayanmış olmasına göre, delillerin asıllarının getirtilmesi ve faturaların açık veya kapalı olup olmadığı belirlenmelidir. Kapalı fatura ibrazı halinde, bu faturaların davalı alıcı tarafından ödendiğinin kabulü gerekir. Aksi halde, yani faturalar açık ise, bu takdirde de, satış bedelinin ödenmediğinin kabulü ile ispat külfetinin davalıya düştüğünün kabulü zorunlu olur.
Açıklanan bu ilkeler çerçevesinde delillerin asıllarının istenmesi, faturaların açık veya kapalı olduğunun saptanması ve taraflar defterlere dayanıyor ise, bu defterlerin de ibrazı ve uzman bilirkişi aracılığı ile incelenmesi ve sonucu çerçevesinde karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle davanın reddi doğru görülmemiş ve yerel mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı tarafın temyiz itirazlarının kabulüyle yerel mahkeme kararının (BOZULMASINA), ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 15.9.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.