 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/5122
Karar No : 1997/7543
Tarih : 30.10.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davadan dolayı Ankara Asliye 4.Ticaret Mahkemesince verilen 6.12.1995 tarih ve 571-770 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 26.10.1997 gününde davalı avukatı M.Ali Ç... ile davacı avukatı Ebru G... gelip temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması duruşmadan sonraya bırakılmıştı. Bu kerre dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin kargo taşımacılığı yaptığını faaliyetlerini Türkiye'de de şirketler aracılığı ile yaptığını davalı ile 1985 yılında çalışmaya başladığını davalının 10.7.1992 tarihli yazısı ile tek taraflı olarak anlaşmanın fesh edildiğini, davalının Mayıs 1992 tarihi itibariyle müvekkili şirkete (243.262) dolar borçlu olduğunu, müvekkili tarafından hesap dökümünün davalıya gönderildiğini, davalı bu yazı ve hesap özetine karşı gönderdiği yazıda borcun (15.000) Dolar noksanıyla (229.886) dolar olduğunu ikrar ettiğini ileri sürerek (229.836) doların (dava tarihi itibariyle l dolar= 7.406.15 TL) den (1.702.570.198) TL nin BK.nun 83/f-2 hükmü gereği tahsil tarihindeki kuru üzerinden tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında; sözde ikrar belgesi olduğu iddia olunan yazıda müvekkilinin imzasının bulunmadığını, belgelerin fotokobi ve teleks olduğunu, delil olma vasıflarının bulunmadığını, yapılan işlerin komisyon karşılığında yapıldığını takas ve mahsup sonucunda alacaklarının çıkacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddiaya, savunmaya, toplanan delillere bilirkişi raporuna göre: taraflar arasında kargo taşımsı isi nedeniyle bir acentelik ilişkisi bulunduğu, davalının davacı adına Türkiye'de yaptığı tasıma işleri nedeniyle navlun ücretlerini tahsil ettiğini ve kendi komisyon ücretini alarak davacıya ödemelerde bulunduğu bir müddet devanı eder. bu ilişki nedeniyle davalının davacıya borçlu bulunduğu taraflar arasındaki yazışmalardan anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile (229.886) doların davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Ancak, davalı taraf bilirkişi kurulunun verdiği ilk rapora-karşı itiraz dilekçelerinde davacıya dava dışı Dışbank A.Ş. vasıtasıyla ödemelerde bulunduğuna dair ödeme çizelgesi ibraz etmiş olup, bilirkişiler vermiş oldukları 10.10.1995 tarihli ek raporunda bu ödemeleri hiç değerlendirmemişlerdir. Böyle bir durumda mahkemece yapılacak iş; dosya arasında bulunan yabancı dille yazılmış olan belgelerin tercümesi yaptırılarak ve davalının savunması da göz önüne alınmak suretiyle konusunda uzman olan bilirkişi kurulundan rapor alınıp sonucu çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı yetersiz bilirkişi raporuna göre karar verilmesi doğru görülmemiş kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda 1. nolu bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. nolu bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, 20.000.000 lira duruşma vekillik ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 30.10.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.