 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/484
Karar No : 1997/692
Tarih : 17.02.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı İzmir 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nce verilen 18.11.1996 tarih ve 880-1474 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı belediye vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkili şirkete kasko sigortalı araca, davalıya ait aracın çarpması sonucu hasar meydana geldiğini, sigortalıya tazminat ödendiğini ileri sürerek, davalının icra takibine haksız itirazın iptalini, inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevabında, belediye otobüsünün, idarenin açtığı ihaleyi kazanan İ.A.Ş.'nin kullanımında olduğunu, hasardan da adı geçen şirketin sorumlu olduğunu, davanın bu yüzden husumetten reddini, hasarın fahiş olarak tespit edildiğini beyanla, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; bilirkişi raporu, icra takip dosyası ve toplanan delillere dayanılarak olayda davalı araç sürücüsünün %100 kusurlu bulunduğu, toplam zararın (12.168.000) TL. olarak saptandığı gerekçesiyle davanın kabulüne, itirazın iptaline, asıl alacak üzerinden hesaplanan (4.867.200) TL. inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ihale sebebiyle 3'üncü kişiye araç tevdi edilmiş ise de, dışa karşı aracın belediye aracı olarak kullanıldığı anlaşılmış olması karşısında taraflar arasındaki akdi ilişkiyi düzenleyen sözleşmeye göre zararlardan aracı kullanan kişi zarardan sorumlu olacağına ilişkin hükmün bir iç ilişki düzenlemesi olduğundan 3'üncü kişilere karşı ileri sürülmesinin mümkün olmamasına ve davalının bu hükme dayanarak kendi akdine rücu etmesi mümkün bulunmasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- İnkar tazminatı temyizine gelince; alacak, likit nitelikte olmayıp yargılamaya muhtaç olduğundan, inkar tazminatı isteminin reddi yerine kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 17.2.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.