 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/405
Karar No : 1997/785
Tarih : 17.02.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Adana Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 30.10.1996 tarih ve 354-716 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkili T.'nin annesi G.B.'nin yolcu olarak bindiği 33 FK 919 plakalı minibüsün kaza yapması sonucu öldüğünü, tek mirasçısı kızının kaldığını, kaza yapan aracın davalı sigorta şirketine zorunlu trafik sigortası ile sigortalı olduğunu, poliçeye göre ölüm halinde kişi başına 200.000.000 lira tazminat ödenmesi gerekirken davalının ödemeye yanaşmadığını belirterek 200.000.000 lira kaza ölüm tazminatının 14.3.1996 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, anne ve babası boşanan davacının velayetinin babasına verilmesi nedeniyle, davacının tüm giderlerinin babası tarafından karşılandığını, annesinin desteğine ihtiyacı olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; iddia, savunma, boşanma kararı, ceza dosyası, sigorta poliçesi ve dosya kapsamına göre kazaya karışan ve davalıya sigorta edilen aracın yolcu aracı olduğu ve murisin de yolculuğu sırasında aracın kazaya karışması suretiyle ölümüne sebep olduğu, gerekçesiyle davanın kabulü ile (200.000.000) lira tazminatın 14.3.1996 tarihinden geçerli olmak üzere yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına davalı sigorta vekilini yerinde görülmeyen ve aşağıdaki bent dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Ancak, zorunlu trafik sigortası poliçesi genel şartlarının 12 md. de hak sahipleri tarafından sigortacıya tüm belgelerin tam olarak ibrazından sonra ve bunu takip eden 8 işgünü içinde sigorta tazminatının ödeneceği öngörüldüğü halde mahkemece bu hususlar araştırılmadan ve alacağın henüz muaccel olmadığı dönemde davacı yararına temerrüt faizine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itiratzlarının reddine, ancak (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının bu nedenle kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 17.2.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.