 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/3672
Karar No : 1997/3982
Tarih : 27.5.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davadan dolayı Ankara Asliye 3.Hukuk Mahkemesince verilen 16.12.1996 tarih ve 415-742 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, sadece müvekkili şirketin yayın hakkına sahip olduğu şifreli yayınların ancak abone olanların ev ve işyerinde decoderler vasıtasıyla izlenebildiğini, davalının abonelik sözleşmesi olmadan elde ettiği bir decoderle şifreli yayımlanan futbol maçını işyerinde izlettiğinin noter tesbit tutanağı ile saptandığını ileri sürerek, işyeri abonelik ücretine denk düsen (50.000.000) lira tazminatın reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davaya yanıt vermemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre; davalının, davacı ile abonelik sözleşmesi olmadığı halde, davacı şirketin şifre çözücü decoderler vasıtasıyla izlenebilen yayınları işyerinde izlettiği, bu hareketin haksız fiil olduğu, olay tarihindeki abonelik ücreti (45.000.000) liranın 27.10.1995 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Davacı, Cine 5 Filmcilik ve Yapımcılık A.Ş.nin şifre çözücü decoderler vasıtasıyla abonelerince izlenen yayınlarını, bu şirketle işyeri sözleşmesi yapmadan davalı salon sahipleri tarafından kahvehanede bulunan müşterilerine seyrettirdiği 1.10.1995 günü yapılan noter tesbit tutanağı ile anlaşılmaktadır.
Davacı tarafından yapılan yayın, 3984 sayılı radyo ve televizyonların kuruluş ve yayınları hakkında kanuna dayanılarak. Radyo Televizyon üst Kurulunca yürürlüğe konulan, Radyo Televizyon Yayın izni ve Lisans Yönetmeliğinin 2/f, geçici madde 5 ve Radyo Televizyon üst Kurulu kablolu yayın lisans ve izin yönetmeliğinin 10/7 maddeleri uyarınca yapılmakta olup; değinilen yasa ve yönetmeliklerle hukuken koruma altına alınmış bulunmaktadır.
Davacı tarafından yapılmakta olan yayınlar, sadece abonelik sözleşmesi ve aboneliği tesis edilen ve kendilerine yayınların izlenmesini sağlayan şifre çözücü decoderler verilmiş kişiler tarafından sözleşmede belirtilen yerlerde izlenebilir, böyle bir abonelik sözleşmesi yapılmadan, davacı şirkete ait yayınların izlenmesi ve izlettirilmesi zararlandırıcı bir haksız eylem teşkil eder.
Davalının (kahvehane) olarak çalıştırdığı işyerinde noter aracılığı ile yapılan tesbitte Trabzonspor-Galatasaray takımları arasındaki futbol karşılaşmasının müşterilerine seyrettir ildiği belirlenmiştir. Davalının bu eylemi dışında, başka günlerde de haksız eylemini devam ettirdiği konusunda bir tesbit bulunmadığı gibi, böyle bir iddiaya da rastlanamamıştır. Öte yandan davacı ile davalı arasında sözleşme bulunmadığından, davalı hakkında abonelik sözleşmesinin hukuki sorumluluk hükümlerinin uygulanması da mümkün değildir. Bu durumda, davalı işyerinde yapılan "bir güne" ilişkin tesbitte bir yıllık abonman ücretine mahkum edilmesi yerinde görülmemiştir. Mahkemece davacıya haksız eylemi nedeniyle uğradığı zararın nelerden ibaret olduğunu açıklattırmak, davalının bu haksız eylemi gerçekleştirdiği yerin niteliği gözönünde bulundurmak, gerektiğinde bilirkişi incelemesi yaptırılmak ve BK.nun 42, 43 maddeleri uyarınca makul bir tazminata hükmedilmek gerekirken, gerekçeleri belirtilmeksizin bir yıllık abonman bedelinin tazminat olarak hükmedilmesi yerinde görülmediğinden, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde
temyiz edene iadesine, 27.5.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.