Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/3602
Karar No : 1997/4464
Tarih : 9.6.1997

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
  • UĞRANILAN ZARARIN TECİL FAİZİYLE BİRLİKTE DAVALIDAN TAHSİLİ TALEBİ
ÖZETİ : Taraflar arasında işletme devir hakkı sözleşmesi vardır. Her yıl sonunda yapılması gereken mahsuplaşma işlemi yapılmamıştır. Bu işlem yapılmadığı için taraflardan hangisinin diğerinden alacaklı olduğu henüz belli değildir.
Davalı davacıdan alacaklı olduğunu iddia ederek tahsili amacı ile daha önce dava açmıştır. Mahkemece bu davaların sonuçları beklenerek hangi tarafın diğerinden alacaklı olduğu belirlendikten sonra zarara uğrayıp uğramadığı belirlenip karar verilmelidir.
 
Taraflar arasındaki davadan dolayı Ankara 2.Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 18.12.1996 tarih ve 947-664 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki Kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, 30.3.1990 tarihli işletme Devir Hakkı Sözleşmesinin 25. maddesine göre şirketin görev bölgesinde o yıl içerisinde elektrik enerjisi satışından elde etmiş olduğu tüm hasılatını ve işletme giderlerine ait kesin rakamları içeren belgeleri engeç takip eden yılın
1 Şubat tarihine kadar TEK'e sunacağını, bu belgelerin incelenerek davacı alacağının belirlenip Bakanlık onayına sunulacağı ve onaylanan miktara göre de gerekli mahsup işleminin yapılacağını, ancak tüm başvurulara rağmen mahsup işleminin yapılmadığını, bu nedenle müvekkilinin zarara uğradığını iddia ederek davacının uğradığı ve uğrayacağı zararın tazmini için fazlaya dair talep hakkını saklı tutarak 1.000.000.000- TL nin işletme hakkı devir sözleşmesinin 27/c maddesi gereği tecil faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, talep konusu tazminatın kapsamı, türü ve nasıl hesaplandığı konusunda açıklık olmadığını, aynı miktarda, aynı belirsizlikte 6.Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan davanın derdest olduğunu, davacı şirketin 1990-1991-1992 ve 1993 yılları hesaplarının incelenmesi sonucunda aktif ve reaktif faturalarının tamamen ödenmesinden sonra davacının müvekkiline 174.000.000.000-TL mahsuplaşma sonucu borçlu olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; iddia, savunma, sözleşme, dosyadaki deliller ve bilirkişi raporuna göre davacı ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı arasında 30.3.1990 tarihinde işletme Hakkı Devir Sözleşmesi imzalandığı, sözleşme gereği mahsuplaşma işleminin yapılmaması nedeniyle davacının 1.000.697.811-TL alacaklı olduğu, davacı vekilinin son celse tecil faizi istemediğini beyan ettiği gerekçesiyle, davanın kabulü ile 1.000.000.000-TL nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Davacı   vekili,   yanlar   arasında  imzalanan  30.3.1990 tarihli   sözleşme  gereği  süresinde  mahsuplaşmanın  yapılmaması nedeniyle  müvekkilinin  kredi  kullanmak  ve  faiz ödemek zorunda kaldığını,   mahsuplaşmanın   yapılmamasında   davalının   kusurlu olduğunu  iddia  etmektedir, işletme Devir Hakkı Sözleşmesinin 25.maddesi  uyarınca  her  yıl  sonunda yapılması gereken mahsuplaşma işleminin  yapılmadığı  taraflar  arasında ihtilafsızdır. Bu islem yapılmadığına  göre  taraflardan  hangisinin diğerinden  alacaklı olduğu  henüz  belli  değildir. Kaldı ki, davalı  vekili davacıdan alacaklı  olduğunu  iddia ederek tahsili amacı ile Ankara 2.Asliye Ticaret  Mahkemesinde  1994/1192  Esas,  Ankara  3.Asliye  Ticaret
Mahkemesinde   1993/937   Esas   numarası   ile   dava  açıldığını belirttiğine   göre; mahkemece  davalının  açtığı  bu  davaların sonuçları  beklenerek,  hangi  tarafın  diğerinden alacaklı olduğu belirlendikten  sonra,  davacının  1991 yılında krediyi sözleşmede öngörülen  sürede  mahsuplaşmanın  yapılmaması nedeniyle kullanmak zorunda  kalıp  kalmadığı bilirkişi  kurulu  aracılığı ile tesbit edilmesi  ve  sonucuna  göre  karar  verilmesi  gerekirken, sadece süresinde mahsuplaşmanın yapılmadığı, 1991 yılında davacının kredi kullanarak  faiz  ödediği  gerekçesiyle  eksik  inceleme ile karar verilmesi  doğru  görülmemiş,  hükmün  davalı  yararına  bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine. 9.6.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini