 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E:1997/345
K:1997/2365
T:1.4.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davadan dolayı Ankara Asliye 3. Ticaret Mahkemesince verilen 18.4.1996 tarih ve 474-254 sayılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekilleri tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 1.4.1997 gününde davacı avukatı Necati
G... ile davalı avukatı Cumhur D... gelip temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması duruşmadan sonraya bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü,
Davacı vekili, M/V Avdeevka gemisinin 26.4.1993 tarihinde samsun Tügsaş iskelesinde tahliye işlemini tamamlayarak davalıdan römürkör ve kılavuz kaptan talebinde bulunduğunu, gönderilen römorkörlerin ise personel hatası nedeniyle hizmet veremediğini, saat 00. 30'a kadar süren çalışmaların liman müdürünün talimatı ile sabaha ertelendiğini, gemiye verilen kaldırma ve kılavuzluk ücretlerinin ödendiği halde davalının yapılamayan hizmetler için tekrar (8160)USD talep ettiğini, bu meblağın kur karşılığının zorunlu olarak ve ihtirazi kayıt ile (78.106.000 i lira olarak ödendiğini ileri sürerek fuzulen Ödenen (8160)USD'nin fiili ödeme günündeki kur karşılığının reeskont faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, salahiyet belgesi olmayan acentanın böyle bir dava açamayacağını, ayrıca Ankara 1 .Asliye Ticaret Mahkemesinde aynı konuda derdest dava bulunduğunu, tekel hudutları dışında verilen hizmet nedeniyle tarifenin 2.1.4/6 ve 4.5.6 maddelerine göre ücret alındığını, talep edilen vasıtaların gönderilerek davacının uyarıldığını, ancak 20-25 dakikalık gecikme ile halat verilmeye başlanıldığını, artan rüzgarın etkisi ile römorkörün karaya oturduğunu, gemi kaptanı ile görüşmelerine muvafakati ile gemi manevrasının sabaha bırakıldığını, alınan ücretin iadesini gerektiren bir durum olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere, bilirkişi raporlarına nazaran, gemiyi hareket ettirmek amacıyla davalı tarafından gönderilen römorkörlerin savunulduğu gibi hava muhalefeti nedeniyle değil personel hatasından karaya oturduğu, bu itibarla ...davacıdan ikinci kez para tahsilatının yerinde olmadığı,, davacının ödemeyi {78.186.000)lira olarak yapmış olup, yabancı para olarak geri isteyemeyeceği, dava acenta tarafından donatana izafeten
açıldığından husumet itirazının yerinde olmadığı, dava tarihindeki kura göre kabul ve net miktarının saptanması gerektiği sonucuna varolarak, davanın kısmen kabulüne, {78 . 186 . 000 ) liranın talep ile bağlı kalınarak dava tarihinden yürütülecek 98 ve değişen oranlardaki reeskont faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyada mevcut Liman Hizmetleri Tarifesinin incelenmesinden de anlaşılacağı üzere, davalı idare verdiyi hizmet bedellerini USD bazında belirlemekte olup, bu şekilde belirtilen
ve talep edilen hizmet bedeli o günkü Kur karşılığı üzerinden TL olarak tahsil edilse dahi, şayet bu bedel haksız olarak tahsil edilmiş ise, ilgilinin zararını ödemeye esas alınan yabancı para üzerinden isteyebileceğinin kabulü zorunludur Kaldı ki, davacı,dava dilekçesinde, (8.160) USD karşılığı (78.106.100)liranın haksız olarak tahsil edildiğini ileri sürerek, (8.160 } USD'nin fiili ödeme günündeki kur karşılığının tahsilini istemiş olup, döviz bazında talep edilen bu şekildeki isteme, davalı karşı çıkmadığı gibi ilke olarak, davacı zararını yabancı para bazında (8152 USD olarak) belirleyen bilirkişi raporuna da, bu yönde itiraz
etmemiştir. Bu 'durumda mahkemece, talep gibi (8152)USD nin fiili ödeme günündeki kur karşılığına hükmetmek gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
2-Davalı vekilinin temyizine gelince; Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve fiilen davalıya ödeme yaban acentanın donatana izafeten böyle bir davayı açabileceğine, ilk seferde verilemeyen hizmetin, hava koşullarından değil, davalı personelin kusurundan kaynaklanmış olduğunun belirlenmesi karşısında, davalı vekilinin bu yönlere ilişkin temyiz itirazları yerinde olmadığı gibi, yukarıda (1) nolu bentteki bozma nedenine göre de, "talepten fazlaya karar verildi" şeklindeki temyiz itirazlarının şimdilik-incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte değinilen nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, talepten fazlaya karar verildi yönündeki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 9.000.000 lira duruşma vekillik ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harçların istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 1.4.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.