 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/336
Karar No : 1997/517
Tarih : 03.02.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Beyoğlu Asliye 1. Hukuk Mahkemesi'nce verilen 27.2.1996 tarih ve 567-118 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı Halit vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan sonra bazı noksanlıkların ikmali için dosya mahalline gönderilmişti. Bu kerre ikmalen gelmekle dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, davalı Halit'e ait ve diğer sigorta şirketine trafik poliçesi ile sigortalı aracın, müvekkiline kasko sigortalı araçla çarpışması sonucu, sigortalı aracın hasara uğradığını, olayda davalı sürücünün 5/8 oranında kusurlu bulunduğunu, davacı aracında toplam 65.965 FF'lık zarar meydana geldiğini, 41.228 FF karşılığı, 241.800.000 TL'nin davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı Halit vekili, davaya Gelendost Mahkemeleri'nin yetkili olduğunu, hasar miktarını kabul etmediklerini, zararın FF üzerinden istenemeyeceğini davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya arasındaki yazılara göre; yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda davalının savunma ve itirazlarının yerinde olmadığını gösterdiği ve davanın kısmen sübuta erdiği gerekçesiyle, davanın 41.228 FF karşılığı 222.777.000 TL'nin % 30 faizi ile birlikte davalı sigorta poliçesindeki limiti ile sorumlu olmak kaydıyla davalılardan müteselsilen tahsiline, fazla istemin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı Halit vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bilirkişi raporuna göre davalı vekilinin hasara ilişkin ve aşağıdaki bent dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Ancak, dava TTK'nun 1301'inci maddesi uyarınca hale fiyat ilkesi gereği açılan rücu alacağı davasıdır. Sigortacının talep edebileceği tazminat gerçek zarar miktarı ile sınırlıdır.
Bu durumda mahkemece, gerçek zarar miktarının bilirkişi marifetiyle tespiti zorunludur. Yaptırılan bilirkişi incelemesinde davalı yana 6/8 oranında kusur izafe edilmiş ve hasar miktarı 49.380.32 FF olarak tespit edilmiştir. Her ne kadar mahkemece, kusur ve hasar miktarının tespiti gerekiyor ise de, davacı dava dilekçesinde davalının kusur oranını 5/8 olarak kabul edip bu oran üzerinden talepte bulunduğuna göre, HUMK'nun 74. maddesi uyarınca, davalı yana bu kusur oranını aşan bir kusur izafe edilemez.
Mahkemece, davalının kusur oranı 5/8 olarak kabul edilip, bu kusur oranına düşen hasar miktarı saptanıp sonucuna göre karar verilmek gerekirken, yazılı olduğu şekilde bilirkişi raporuna atıf yapılarak karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3 - Ayrıca kararda hangi tarihteki Fransız Frangı kurunun esas alındığının belirtilmemesi de isabetli değildir.
SONUÇ : Yukarıda (1) No'lu bentte yazılı nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) No'lu bentlerde yazılı nedenlerle kararın davalı Halit yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 3.2.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.