Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E:1997/2451
K:1997/4823
T:19.06.1997

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
YARGITAY KARARI
Taraflar arasındaki davadan dolayı Samsun Asliye 1.Hukuk Mahkemesince verilen 4.11.1996 tarih ve 351-664 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 17.6.1997 gününde davacı asil Perihan N... gelip davalı avukatı tebligata rağmen gelmedi ancak 16.6.997 tarihli bir telgraf gönderdiği, mazereti nedeniyle duruşmaya katılamayacağını bu duruşma gününün ileri bir tarihe alınmasını istemiş, istem yerinde görülmeyerek reddedilmiş olmakla temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı asil Perihan N... dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması duruşmadan sonraya bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 12.10.1993 tarihli sözleşme ile dövize endeksli yuva kredisini TL olarak aldığını geri ödemelerin döviz cinsinden yapıldığını, ancak sonradan baş gösteren ekonomik kriz sonucu döviz cinsinden ödemenin imkansız hale geldiğini ileri sürerek, hakimin sözleşmeye müdahelesiyle yeni koşullara uyarlanmasını, kredinin TL olarak alınması nedeniyle sözleşmenin imzalandığı tarihteki döviz kuru üzerinden borcun TL na çevrilmesini ve basit faiz uygulanmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, sözleşmeye bağlılığın esas olduğunu edimler arasında fahiş bir dengesizlik oluşmadığını döviz kurlarındaki yüksek oranlı artışlar üzerine müvekkili bankaca yeni ödeme planı seçenekleri hazırlanarak müşterilere sunulduğunu uyarlama koşullarının mevcut olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davanın kabulüne dair verilen .karar davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 15.4.1996 tarih" ve 1996/1877-2724 sayılı ilamı ile bozulmuş mahkemece bozma ilamına uyularak, davacının tedbir almadan,ve dava açmadan önce temerrüde düştüğü, bu hususun mahkemenin ve Yargıtay'ın gözönünden kaçarak uyarlama yapılmasının gerekeceğine dair karar verilmiş ise de bu kararın yanılgı sonucu olduğu, bu hususun müktesep hak oluşturmayacağı Yargıtay'ın yerleşik inançlarına göre temerrüde düşen davacının uyarlama istemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Taraflar arasındaki uyarlama davasının yapılan yargılaması sonucunda davanın kabulüne dair verilen karar, davalının temyizi üzerine Dairemizin 15.4.1996 tarih ve 1996/1877-2724 sayılı kararı ile uyarlama şartlarının oluşup oluşmadığı yönünden araştırmaya yönelik bozulmuş olup, mahkemece bozmaya uyularak bu kez davacının temerrüdü nedeniyle uyarlamadan yararlanamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, bu doğru değildir. Bozma kararına karşı davalı vekili davacının temerrüdü olduğu gerekçesiyle karar düzeltme talebinde bulunmuştur. Bu durumda bozma kararı davacı için kazanılmış hak teşkil ettiğinden temerrüt nedeniyle davanın reddi doğru değildir.
Dairemizin kökleşen uygulamasına göre, dövize endeksli geri ödemeli borçların, isteğe rağmen bankalarca Türk Lirasına çevrilmemesi veya çevrilmesi halinde borç tutarında uyuşmazlık çıkması durumunda, bu borçların Türk Lirasına uyarlanması ve taksitlerin tutarının saptanmasının gerektiği kabul edilmektedir, işbu davada, davacı kredi borçlusu, davalı, bankaca Türk Lirasına uyarlama yapılmadığını ileri sürerek, borcun Türk Lirasına uyarlanmasını istemiş bulunmaktadır. Bunun için de, her şeyden önce borcun döviz olarak karşılığının bulunması ve bu borcun Türk Lirasına çevrilmesi ve taksitlendirmenin de, Türk Lirası üzerinden yapılması gerekmektedir.
Yurdumuzdaki bir çok banka tarafından genel bir uygulama olarak döviz karşılığının zaman içerisinde yükselmesi nedeniyle, döviz borçları 3.1.1994 tarihi esas alınarak bir Mark karşılığı 8674.68 TL ve bir Dolar karşılığının da 15.599.75 TL olarak benimsemek suretiyle Türk Lirasına çevrilmektedir. Bankaların genel bir uygulaması olan bu hususun, işbu davadaki uyuşmazlıkta da gözönüne alınması, taraflar yönünden hak ve adalete uygun davranış alacağının kabulü gerekmiştir.
O halde, yapılması gereken işlem şu olmalıdır;
Davalı bankadan alınan dövize endeksli kredinin hangi tarihte alındığı ve bu kredi için yapılan geri ödemeler ile 3.1.1994 tarihine kadar tutarının ne olduğu ve bu tarihteki davacının döviz borcunun ne tutarda bulunduğu belirlenmelidir. Bu belirlenen dövize endeksli borç tutarı cinsine göre ve 3.1.1994 tarihindeki dövizin kuru nazara alınarak Türk Lirasına çevrilmelidir. Davacının almış olduğu döviz kredisinin. O tarihlerde Türk Lirası üzerinden kredi alanlar bakımından daha
avantajlı ve geri ödemeler yönünden daha düşük taksitler biçiminde olduğu da bir gerçek bulunduğundan, bu husus da gözönüne alınarak az ödenen tutarların tümü değerlendirilmek ve bunun o tarihlerdeki Türk Lirası faiz oranı da belirlenerek Türk Lirası ödemeli kredilerle kıyaslama yapılması ve davacının borcuna, ayrıca bir ekleme yapılması suretiyle bir denkleştirmenin oluşturulması gerekir. Böylece, davacının döviz borcu Türk Lirasına çevrilmiş ve ayrıca önceden Türk Lirası olan kredi borçluları ile 3.1.1994 tarihi olarak aynı duruma getirilmiş olmalıdır. Davacı borcunun 3.1.1994 tarihi olarak toplam Türk Lirası borcu belirlendikten sonra da, bu borcun dava. tarihi itibariyle tutarının saptanması
gerekir. Bu işlem için de, zaman zaman yükselen aylık faiz oranları değil, kredi sözleşmesinin başlangıç tarihi ile dava tarihi arasındaki zaman içinde eksilen faizler T.C.Merkez Bankası'ndan sorulmak ve bu faizlerin ortalaması alınarak asıl borcun hesabında gözönünde tutulmalıdır. Ayrıca, davacının 3.1.1994 tarihinden itibaren yaptığı ve dava tarihine kadar ödemeleri de borçtan indirilmeli ve dava tarihindeki borç tutarı uyarlamaya tabi tutulmalıdır. Davacının istemiş bulunduğu uyarlama için. her davada olduğu gibi. işbu davada da, dava tarihi esas alınmalıdır. Davacının, dava tarihindeki borç miktarının uyarlanması yapılırken, davacının istemiş olduğu aylık taksit miktarı ve süresi de gözden uzak tutulmamalıdır. Ancak. davalının, . bu konudaki savunması da değerlendirilmelidir. Uyarlamada öngörülecek taksit adedi ise, hiçbir zaman kredi sözleşmesinin yapıldığı andaki taksit adedinden fazla olmamalıdır. Genel olarak, kredi sözleşmesinde kabul edilen taksit adedi benimsenmeli ve ödenen taksitlerin kaç taksit ise, belirlenmeli ve bu sayı ilk kabul edilen taksit sayısından düşürülmek suretiyle bakiye taksit adedi kabul edilmelidir. Ve ayrıca, tali bir unsur olarak davacının ekonomik gücü de, taksit sayısının tesbitine etkili olmalıdır.
Öte yandan, davacı borçlu, dava devam ederken taksitlerini düzenli biçimde ödemiş ise, bu ödemelerin gözönüne alınacağı tabii olduğu gibi, ödeme planının dava tarihinden itibaren yapılması ve yapılacak uyarlamaya göre fazla ödemeler gözüküyorsa. bunların davacı lehine düşünülmesi ve davacı ödemeleri hiç yapmamış veya arizi biçimde birkaç ödeme yapmış ise, bu takdirde ödeme planı karar tarihine en yakın olan bir tarih gözönüne alınarak yapılmalıdır. Bu son husus için de, dava tarihinde çıkarılan Türk Lirası borcu, aylık olarak kabul edilen sözleşme faizleri hesap edilmek suretiyle borç miktarı, ödeme planın başlangıç tarihine taşınmalı ve bu borç tutarı ödeme planına esas alınmalı ve taksitlendirme başlangıcı da gösterilerek, ileriye dönük uyarlama yapılmalıdır.
Yapılan tüm bu açıklamalar dikkate alındığında, özetle, davacının dövize endeksli geri ödemeli borcu, ilk önce 3.1.1994 tarihi olarak ve sonra da dava tarihi olarak az önce değinildiği üzere tesbit edilmeli ve ödemelerini düzenli devam ettirenler için dava tarihinde ve ödemelerini düzenli yapmayanlar için mahkeme karar tarihine en yakın bir tarihe aylık ortalama sözleşme faizi ile beraber yansıtılarak Türk Lirası borcu saptanmalı ve bu borcun aylık taksitleri belirlenerek, borcun uyarlamasına karar verilmelidir.
Bu itibarla. mahkemece yapılacak iş; önceki bilirkişi kurulundan belirtilen kurallar ışığında uygulanabilir rapor alınması ve bu mümkün değilse, yeni bir bilirkişi kurulu oluşturularak rapor alınması ve sonucu çerçevesinde karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı biçimde karar tesisi doğru görülmemiş ve davacının temyiz itirazlarının kabulü ile yerel mahkeme kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, davacı vekili gelmediğinden duruşma vekillik ücreti takdirine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 19.6.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
 
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini