 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/2407
Karar No : 1997/2992
Tarih : 28.4.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
6762/m.133,122
Taraflar arasındaki davadan dolayı Ankara 7.Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 27.12.1996 tarih ve 46-977 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkiline ait aracın davalı şirkete 6.3.1995 - 6.3.1996 tarihleri arası sigortalı olduğunu, 11.3.1995 günü meydana gelen trafik kazasında oluşan hasar bedelinin davalı tarafından ödenmediğini iddia ederek 98.071.713 TL'nın olay tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, poliçe altındaki kaşenin müvekkilinin Ankara acentesi S...... Sigortaya ait olduğunu, imzanın ise kime ait olduğunun belli olmadığını, poliçenin ise Kayseri'de tanzim edilmiş olduğunu, oysaki S...... Sigorta'nın Ankara'da faaliyet gösterdiğini, poliçede kasko sigorta bedelinin yazılı olmadığını, herhangi bir prim ödenmediğini, S.... Sigorta ile acentelik sözleşmesinin 8.2.1995 tarihinde Beşiktaş Noterliğinden çekilen ihtarname ile fesh edilip, fesih ve azilnamenin 16.2.1995 tarihinde acenteye tebliğ edildiğini, bu tarihten sonra 6.3.1995 tarihinde düzenlenen poliçeden dolayı müvekkilinin sorumlu olmayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; iddia, savunma, poliçe, ihtarname ve azilnameye göre TTK.nun 133. maddesine göre davalı sigorta şirketinin, S.... Sigorta ile olan acentelik sözleşmesini feshedip, 16.2.1995 tarihinde tebliğ edildiği, bu tarihten itibaren Sembol sigortacılığın davalı adına poliçe düzenlenmesi gerektiği, poliçe düzenlemesi konusunda TTK.nun 122. maddesine göre davalının acentesine hususi ve yazılı bir muvafakatı olmadığı, ortada acentelik sözleşmesi bulunmadığına göre TTK.nun 122. maddesinin uygulanmasının mümkün olmadığı, davalının orta anadolu şubesinin prim tahsil etmesinin poliçeye geçerlilik kazandırmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Davalı Merkez Sigorta A.Ş.vekili, davacı ile kasko sigorta poliçesini düzenleyen acentesi ile acentelik sözleşmesini, poliçenin tanzim tarihi olan 6.3.1995 tarihinden önce feshettiğini ve bu feshi 16.2.1995 tarihinde acentesine ihbar ettiğini savunmuştur. Sigorta şirketi ile acentesi arasındaki acentelik sözleşmesinin feshinin TTK.nun öngördüğü biçimde ilan edilmesi gerekir. İlan edilmeyen fesih bildirimi üçüncü şahısları bağlamaz. Bu sebeple mahkemece, davalının fesih bildirimini ilan edip etmediği araştırılıp, ilan edilmemişse sair koşulların varlığı halinde davanın kabul edilmesi gerekir.
2-Eğer fesih bildirimi ilan edilmiş ise, davacı tarafından ödenen primlerin, sözleşmesi fesh edilen acente tarafından davalı sigortaya yollanıp yollanmadığı, keza davalının o yerdeki diğer acentesi tarafından 2.6.1995 tarihinde tahsil edilen primlerin davalı sigorta şirketi tarafından kabul edilmek suretiyle, poliçenin benimsenip benimsenmediği araştırılmak ve sonucuna göre karar vermek gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 28.4.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.