 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/2370
Karar No : 1997/2823
Tarih : 14.4.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davadan dolayı Ankara Asliye 1.Ticaret Mahkemesince verilen 5.12.1996 tarih ve 173-713 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirketin müvekkiline üç adet fatura ile toplam 117.932.500-TL borçlandığını, 22.7.1994 ve 22.9.1994 tarihlerinde toplam 60.000.000-TL ödeme yaptığını, bakiye 57.932.500-TL nin tahsili için davalı hakkında başlatılan icra takibinde, faiz borcuna ve aylık %10 vade farkına davalının itiraz ettiğini., oysa ki aylık %10 vade farkı uygulanacağı şartının yer aldığı faturalara davalının süresinde itiraz etmediğini iddia ederek, itirazın iptaliyle 41.010.611-TL nin davalıdan tahsiline, bu kısım için icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasında aylık %10 faiz ödeneceğine ilişkin bir sözleşme olmadığını, faturaların müvekkiline usulüne uygun tebliğ edilmediğini, fatura münderecatının 213 sayılı Yasanın 230. maddesinde sayıldığını, 8 gün içinde itiraz edilmemesi halinde vade farkına ilişkin hususun karşı tarafça kabul edildiği anlamına gelmeyeceğini savunarak davanın reddini, %40 dan az olmamak üzere tazminata karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; iddia, savunma, faturalar, icra dosyası ye bilirkişi raporuna göre, taraflar arasında fatura bedelinin ihtilaf konusu olmayıp, bedele aylık %10 vade farkı uygulanıp uygulanmayacağının uyuşmazlık konusu olduğu, süresini aşan ödemelere aylık % 10 vade farkı ödeneceğine ilişkin taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmadığı, faturalarda % 10 vade farkı uygulanacağının yazılı olmasına rağmen, ödeme süresinin boş bırakıldığı, faturaların davalıya tebliğine ilişkin delil ibraz edilmediği gibi vade farkı ödeneceğine ilişkin ihtarname de keşide edilmediği gerekçesiyle davanın reddine. 14.815.000-TL icra inkar tazminatının davacıdan alınıp davalıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Bilirkişiler kurulunun 8.4.1996 tarihli raporundan. taraflar arasında ihtilaflı olan üç adet faturalara mahsuben ödenen toplara 60.000.000 TL nin, davalının muhasebe kayıtlarında yer aldığı anlaşılmaktadır. Faturalara mahsuben davalı tarafından ödeme yapılması, davacının faturaları tebliğ ettiğine karinedir. Taraflar arasında alım-satım nedeniyle bir vade farkı alacağı kararlaştırılmış değildir. Davacı satıcının davalı alıcıya gönderdiği faturaların ön kısmında olayda (süresini aşan ödemelerde aylık %10 vade farkı ve KDV si uygulanır) kaydı yazılmış olmasına rağmen, davalı alıcı, TTK.nün 23. maddesi hükmüne göre belirli süre içerisinde kendisine tebliğ edilmiş olan işbu meşruhatlı faturaya karşı herhangi bir itirazda bulunmaması, davalı aleyhine bir sonuç doğurmaz. Çünkü, yanlar arasında, bu konuda bir sözleşme olduğu iddia ve ispat edilmemiştir.
Ancak, davacı vekili, 22.5.1996 tarihli dilekçesinde tüm faturaların düzenleme tarihinden itibaren 10-20 gün içerisinde ödendiğini iddia etmiş, davalı vekili de buna itiraz etmemiş olmasına göre, tarafların ticari kayıtları incelenerek daha önce düzenlenen faturaların ödeme sürelerine göre aylık %10 vade farkı hesap edilip edilmediği ve fiili bir uygulama olup olmadığı araştırılmalı ve fiili bir uygulama varsa, bunun kabulü gerekmesine göre sonucu çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ve eksik incele ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile nümün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 14.4.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.