 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/1998
Karar No : 1997/2701
Tarih : 10.04.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı İzmir 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen 2.7.1996 tarih ve 319-583 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, sadece müvekkili şirketin yayın hakkına sahip olduğu şifreli yayınların ancak abone olanların ev ve işyerinde decoderler vasıtasıyla izleyebildiklerini, davalının abonelik sözleşmesi olmadan elde ettiği bir decoderle şifreli yayımlanan futbol macını işyerinde izlettiğinin noter tespit tutanağı ile saptandığını ileri sürerek, işyeri abonelik ücretine denk düşen 50.000.000 TL. tazminatın reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı davaya yanıt vermemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre, davalının, davacı ile abonelik sözleşmesi olmadığı halde, davacı şirketin şifre çözücü decoderler vasıtası ile izlenebilen yayınları işyerinde izlettiği, bu hareketin haksız fiil olduğu, olay tarihindeki abonelik ücreti 50.000.000 TL. olup, bu miktar tazminatın davalıdan haksız fiil tarihi 24.9.1995 tarihinden itibaren % 30 yasal faiziyle tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Davacı, Cine 5 Filmcilik ve Yapımcılık A.Ş.'nin şifre çözücü decoderler vasıtasıyla abonelerince izlenen yayınlarını, bu şirketle işyeri sözleşmesi yapmadan davalı H.E. tarafından kahvehanede bulunan müşterilerine seyrettirdiği 24.9.1995 günü yapılan Noter tespit tutanağı ile anlaşılmaktadır.
Davacı tarafından yapılan yayın, 3984 sayılı radyo ve televizyonların kuruluş ve yayınları hakkında kanuna dayanılarak, Radyo Televizyon Üst Kurulu'nca yürürlüğe konulan, Radyo Televizyon yayını izni ve lisans yönetmeliğinin 2/f, geçici madde 5 ve Radyo Televizyon Üst Kurulu Kablolu yayın lisans ve izin yönetmeliğinin 10/7. maddeleri uyarınca yapılmakta olup; değinilen yasa ve yönetmeliklerle hukuken koruma altına alınmış bulunmaktadır.
Davacı tarafından yapılmakta olan yayınlar, sadece abonelik sözleşmesi ve aboneliği tesis edilen ve kendilerine yayınların izlenmesini sağlayan şifre çözücü decoderler verilmiş kişiler tarafından sözleşmede belirtilen yerlerde izlenebilir. Böyle bir abonelik sözleşmesi yapılmadan, davacı şirkete ait yayınların izlenmesi ve izlettirilmesi zararlandırıcı bir haksız eylem teşkil eder.
Davalının (Kahvehane) olarak çalıştırdığı işyerinde noter aracılığı ile yapılan tespitte Beşiktaş-İstanbulspor takımları arasındaki futbol karşılaşmasının müşterilerine seyrettirildiği belirlenmiştir. Davalının bu eylemi dışında, başka günlerde de haksız eylemini devam ettirdiği konusunda bir tespit bulunmadığı gibi; böyle bir iddiaya da rastlanmamıştır. Öte yandan davacı ile davalı arasında sözleşme bulunmadığından, davalı hakkında abonelik sözleşmesinin hukuki sorumluluk hükümlerinin uygulanması da mümkün değildir. Bu durumda, davalı işyerinde yapılan "bir güne" ilişkin tespitle bir yıllık abonman ücretine mahkum edilmesi yerinde görülmemiştir. Mahkemece davacıya davalının haksız eylemi nedeniyle uğradığı zararın nelerden ibaret olduğunu açıklattırmak, davalının bu haksız eylemi gerçekleştirdiği yerin niteliğini gözönünde bulundurmak, gerektiğinde bilirkişi incelemesi yaptırılmak ve BK'nun 42, 43. maddeleri uyarınca makul bir tazminata hükmedilmek gerekirken; gerekçeleri belirtilmeksizin bir yıllık abonman bedelinin tazminat olarak hükmedilmesi yerinde görülmediğinden, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 10.4.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.