Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/1833
Karar No : 1997/2715
Tarih : 10.4.1997

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
Taraflar arasındaki davadan dolayı Ankara 16.Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 24.12.1996 tarih ve 336-947 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirkete kasko sigortalı aracın davalıya ait araçla çarpışması neticesi hasarlandığını, kazanın oluşunda davalıya ait araç sürücüsünün %75 kusurlu olduğunu, müvekkilince sigortalısına hasar tazminatının ödendiğini ileri sürerek 116.537.500 liranın 29.7.1994 tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı cevabında, 18.6.1994 tarihli kira sözleşmesiyle aracını Musa Ş...'e kiraladığını, sözleşmenin aracın devredilmesini de içerdiğini, bu nedenle olay tarihinde aracın işleteninin Musa Ş... olduğunu ve onun kullandığını, kendisine husumet yöneltilemeyeceğini, olayda asıl kusurun sigortalı araç sürücüsünde olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosyadaki kanıtlara göre, trafik kazasına karışan aracın 29.7.1993 tarihinden itibaren bir yıl süre ile Musa Ş...'e kiralandığı, kaza tarihinde aracın Musa Ş...'ün yedinde olduğu, sözleşmenin 4.maddesinde 3.şahıslara verilecek zarardan kiracının sorumlu olacağının öngörüldüğü, aracın işleteni 3.şahıs olmakla davalıya husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle husumet yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Mahkemece, kazaya karışan davalı aracının, davalı tarafından dava dışı Musa'ya kiraya verilmiş olması sebebiyle davalıya bu davada husumet düşmeyeceği gerekçesiyle dava reddolunmuş bulunmaktadır.
Dava dosyasında bir örneği bulunan ve haricen düzenlendiği anlaşılan (Kira Sözleşmesi) başlıklı sözleşme metninin incelenmesinde, sözleşme dış görünüşü itibariyle aracın bir yıllık süre için kiraya verilmesi şeklinde düzenlendiği görülüyor ise de. sözleşmenin 3 ncü maddesinde otonun kasasının 117.000.000 liraya 1993 yılında dava dışı Musa'ya satıldığı ve bu bedelin senede bağlandığı. 4 ncü maddede ise, aracın kasa geçirmesi halinde davanın kazanılması durumunda tahsil edilecek tazminatın kiracıya ait olacağı kabul edildiği, 6 ncı maddede sürenin sonunda aracın plakasının ticari, plakadan hususiye çevrileceği, linçi maddeye göre ise sözleşme süresinde davalı araç sahibinin (ticari)plakayı satamayacağının kararlaştırıldığı görülmektedir. O halde sözleşmenin tüm metninin birlikte değerlendirildiğinde asıl amacın, otonun plakasız mülkiyetinin davalı tarafından dava dışı Musa'ya satılma amacıyla düzenlendiği sadece ticari plakanın bir yıl süre ile bu kişiye kiralanmasının olduğu görülmektedir. sözleşmede zararlardan üçüncü kişiye karşı sorumluluğun dava dışı Musa'ya ait olduğunun kararlaştırılmış olmasının iç ilişki bakımından sonuç doğuracağı, dış ilişki bakımından ise üçüncü kişilere karşı bu hükmün sonuç doğurmasının mümkün olamayacağı aşikardır.
Yukarıda açıklanan şekilde düzenlenen satış sözleşmesinin 2918 sayılı Yasanın 20 nci maddesinde öngörülen resmi biçimde gerçekleştirilmediğinden bu sözleşmeye dayanılarak husumet itirazında bulunulması da mümkün değildir. Zira, aracın trafik kaydının davalı adına oluşturulduğu dosya kapsamı ile sabittir.
O halde, tüm bu açıklamalar karşısında, davalı tarafın husumet itirazının reddi ile davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Öte yandan, dava trafik kaydına dayalı olarak açılmış olduğuna ve sözleşmenin de haricen düzenlenmiş bulunmasına nazaran, davacının iş bu davayı davalıya yöneltmesinde davacının bir kusuru bulunmamakta davalı taraf tarafın davranışları sebebiyle husumetin yanlış yöneltildiği sonucu ortaya çıktığına göre davacının yargılama harç ve masraflardan sorumlu tutulması da kabul şekli bakımından doğru görülmemiştir.,
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 10.4.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • İcra Hukuk Mahkemesi Görevsizlik Kararı Talebi 
  • 28.03.2024 23:57
  • TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazminat zamanaşımı ve anayasa mahkemesi 
  • 28.03.2024 19:53
  • ihalenin feshi davasının kabulu kesinleşmeden icra takibine konu edilebilir mi? 
  • 28.03.2024 19:42
  • [Sözleşmeler hukuku] İhtarname 
  • 23.03.2024 05:49
  • [Boşanma davaları] Boşanma davası 
  • 22.03.2024 13:52


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini